Sevgili Bahar Hanım,
Bir yıl kadar önce işyerinde terfi ettirilirken bana iki seçenek sunuldu. Bunlardan biri, iki yıldan fazla bir süredir yöneticimle birlikte geliştirdiğimiz bir bilimsel projeye liderlik etmem idi. Bu heyecan verici yeni programı yönetme fırsatı nedeniyle, diğer seçeneği hiç düşünmeden reddettim.Ben diğer seçeneği reddettikten kısa bir süre sonra yöneticim, bu projeyi en az bir yıl daha kendisinin yönetmeye karar verdiğini söyledi. Diğer seçenekteki rol de o sırada dolduğundan, ben ortada takıldım kaldım. Ne yapalım öyle olsun, bu bir senede elimden gelenin en iyisini yapayım diyerek, devam etmeye karar verdim. O günden bugüne filmi hızlıca saracak olursam, yaklaşık bir yıldır bu şekilde, destek veren bir pozisyonda çalışıyorum. Aslında bu programı yönetecek deneyime ve bilgiye sahibim, ancak yöneticim bu projeden pek de elini çekecek gibi görünmüyor. Onunla bu konuda konuşmayı nazik bir şekilde nasıl yapabilirim? Eğer kötü bir konuşma yaparsam, ileride yöneticimin performansımı değerlendirirken, farkında olmadan beni bu yüzden cezalandırabileceğinden endişeleniyorum. Bu da gelecekte kariyer gelişimimi olumsuz yönde etkileyebilir.
Saygılarımla,
Takılmış
Sevgili Takılmış,
Yerine getirilmeyen beklentiniz için üzgünüm. Verilen güvenceye ve duyduğunuz güvene dayalı bir seçim yapmışsınız ve bu güven ihlal edilmiş. Peki şimdi ne olacak? Bu konudaki düşüncelerimi size 3 madde altında sunacağım:
- Geçmişten öğrenilecekler
- Şimdi yapılacaklar
- Geleceğin yönetilmesi
Geçmiş. Bu durum ilk gerçekleştiğinde, ihlal edilen beklentinizle ilgili konuyu iyi yönetememişsiniz gibi görünüyor. "Programı kendisi yönetmeye karar verdi"den "Elimden gelenin en iyisini yapayım"a hızlı geçmişsiniz. Bu ikisinin arasında eksik olan adım; "Ona, projeyi benim yönetmem konusundaki taahhüdünü neden yerine getirmediğini sordum." Geçmişte daha iyi ele almanız gereken konular arasında, hem tutulmayan sözlerle ilgili konuşmak, hem de bir sonraki adım için daha resmi ve uygulanabilir yeni bir taahhüt istemek olabilirdi.
Biri size liderlik etmeniz için söz verirse ve bunu yapmak için siz başka bir fırsatı reddederseniz, anlaşmayı değiştirdikleri gün, “Bizim anlaşmamız böyle değildi. Anlaşmayı bozuyorsanız, benim şu anki durumumu nasıl düzelteceğinizi bilmek isterim." demek hakkına sahipsiniz. O sırada haklılığı gösterme yükü patronunuzdaydı, ancak siz bu gerçeği ele almamışsınız. Öyle olunca da, bu gerçek ortadan kalkmış. Artık kendinizi mağdur olan taraf rolünden çıkarıp, daha çok ricada bulunan bir rolde olmaya ikna etmişsiniz. Yani aslında kendinizi baltalamışsınız.
Bunu daha detaylı olarak ifade edecek olursam, bana sorduğunuz sorunun tonundan biraz endişeye kapıldım. Bana öyle geldi ki, sanki pazarlık gücünüz yokmuş gibi düşünüyorsunuz. “Bu soruyu ona nasıl nazikçe sorabilirim” diye soran ve patronunun “farkında olmadan kendisini cezalandırabileceğini” düşünen biri, bana yöneticisine karşı borçlu olduğunu düşünen ve elinde hiç kartı olmayan biri gibi geliyor. Bu gerçekten doğru mu? Performansınız mı zayıf? Kuruluşunuza çok az mı katkıda bulunuyorsunuz? Tüm sosyal ve kariyer sermayeniz, yöneticinizle aranızdaki ilişkiyi korumaya mı bağlı? Eğer değilse o zaman…
Şimdi. Psikolojik gücünüzü güçlendirmeniz gerekiyor. Patronunuzla herhangi bir konuda konuşmadan önce, kendinizle konuşun. Üç sayfa kağıt alın ve şu anki işinizde tatmin olmazsanız, peşinden gidebileceğiniz, üç adet uygulanabilir ve cazip “B Planı” yazın. Bu biraz zaman, araştırma, çevre oluşturma ve cesaret gerektirebilir. Ama yapın. Planları okuduğunuzda, "Tamam bu kulağıma hoş geliyor!" dediğiniz an bu adımı tamamlamışsınız demektir. Bu aşamaya gelene kadar durmayın.
Gelecek. Seçeneklerinizi oluşturmayı bitirdiğinizde, yöneticinizle yapacağınız konuşma hakkında daha farklı hissedeceksiniz. Bu konuşma çok açık olmalıdır. İlk olarak, pozisyonu kabul ettiğinizde sahip olduğunuz anlaşmayı ortaya koyun. Önderlik edeceğinize dair güvencelerini ona hatırlatın. Bunu suçlayıcı veya cezalandırıcı bir şekilde yapmayın ama öte yanda özür dileyen bir yaklaşımda da olmayın. Destekleyici kanıtlarla anlaşmayı hatırladığınızı ifade edin. Sonrasında, onun tek taraflı olarak açıkladığı plan değişikliğine ve bunun sizi nasıl etkilediğine değinin. Devamında (Eğer sizin için geçerliyse) şunun gibi bir şeyle ortak amaç belirleyin: “Bu organizasyonda kalmak ve bu projeye liderlik etmek istiyorum. Ancak, eğer benim liderlik edebileceğime güvenmiyorsanız, tek istediğim bu konuda bana dürüst olmanız ki, ben de durumumun tam olarak ne olduğunu bilebileyim. Güveninizi kazanmak için yapmam gereken bir şey varsa, bunu bilmem gerekiyor. Ya gelişimim için işe koyulayım ya da daha uygun olduğum başka bir yere geçeyim. Tekrar söyleyeyim, ilk tercihim konuyu anlamak ve çözmek. Geldiğimiz noktayı siz daha farklı mı görüyorsunuz? Ben ve buradaki seçeneklerim hakkında ne düşünüyorsunuz?”
Sizin bahsettiğiniz şekilde “bu konuşmayı nazikçe başlatma” gibi bir zorunluluğunuz yok. Bu konuşmayı güvenle, saygıyla ve doğrudan yapabilirsiniz. Eğer kendi değeriniz ve seçenekleriniz konusunda kendinize güvence vermek ile ilgili gerekenleri yaparsanız, “farkında olmadan cezalandırma yapılması” konusundaki endişeniz ortadan kalkacaktır. Lütfen nasıl ilerlediğiniz konusunda beni haberdar edin. Umarım hak ettiğiniz kariyere sahip olmak için gereken adımları atarsınız.
Sevgiler,
Bahar
Not: Sevgili okuyucular; peki sizin yöneticinizle ya da iş arkadaşlarınızla yaşadığınız benzer sorunlar var mı? Lütfen aşağıdaki formu kullanarak bizimle paylaşın.
Kritik Konuşmalarda Ustalaşmak İçin Hemen İndirin Hemen
İlginizi Çekebilecek Diğer Bloglar:
Yöneticinizle Kritik Bir Konuşma Nasıl Yapılır?
Konuşmalı mı ? Konuşmamalı mı?
Bir Kritik Konuşmanın Cevap Veren Tarafında Olmak
Çalışanlar Kritik Konuşmalardan Korkuyor
Podcast: Hayatınızın Gidişatını Değiştiren Kritik Konuşmalar