Yönetici, 360 derece geri bildirim raporuna göre, anketteki maddelerin çoğundan çok düşük puan almışsa, bu sonuç değerlendirilen kişinin hiçbir iyi özelliğe sahip olmayan korkunç bir yönetici olduğu anlamına gelmez!
Çoğunlukla yöneticinin raydan çıkaran bir özelliği, mesela müdahaleci oluşu ya da kararsızlığı, diğer kişilerin bakış açısını öyle bir gölgeliyordur ki, sanki o kişi doğru hiç bir şey yapmıyormuş gibi görünüyordur. Biz buna “boynuz etkisi” diyoruz, çünkü bu kişinin raporuna bakacak olsak, neredeyse başında şeytan gibi bir çift boynuz görünür.
Raporunun genelinde tüm kriterlerden çok yüksek puan alan yöneticilerde ise genelde bunun tam tersi bir durum vardır. Sonuçlara ulaşma becerileri, müthiş iletişim becerileriyle de birleşince, bu yöneticiler diğer insanlara sanki başlarının üzerinde bir melek halesi varmış gibi görünürler.
Hale etkisi de boynuz etkisi de, ilk veya genel izlenimimize dayanarak diğer insanları nasıl algıladığımıza tesir eden bilişsel önyargılarımızdır. Aslında çok da iyi tanımadığımız kişilerle ilgili genel izlenimimiz vardır ve biz de buna dayanarak onlara olumlu ya da olumsuz özellikler atfetmeye meylederiz. “Hale Etkisi” terimini Psikolog Edward Thorndike ilk kez 1920'de “Psikolojik Sınıflandırmalardaki Sabit Hata” başlıklı makalesinde kullanmış. Thorndike yaptığı deneylerde, komutanlardan askerlerini fiziksel, entelektüel, yöneticilik ve kişilik özellikleri gibi farklı kriterlere göre değerlendirmelerini istemiş ve komutanların farklı askerler hakkındaki değerlendirmelerini incelediğinde, her bir kişi için tüm kriterlerdeki değerlendirmelerin birbirine çok yakın olduğunu görmüş. Askerlerin herhangi bir özelliğinin, komutanın onun diğer tüm özellikleriyle ilgili fikrini tamamen etkilediğini fark etmiş. Bu etki, değerlendirilen askere göre bazen olumlu (Hale) bazen olumsuz (Boynuz) olmuş.
''Boynuz'' etkisinden muzdarip ve bundan nasıl kurtulacağını merak eden yöneticilere tavsiyem, vakit kaybetmeden doğrudan temel davranış sorununu ele almaları. Öncelikle kendilerini raydan çıkaran kötü davranışı neyin ya da nelerin tetiklediğini belirleyip, farklı davranmak için bir plan yapmaları. Daha sonra, diğer kişilere bu sorunun onlar üzerindeki etkisinin farkında olduklarını belirterek, daha iyi olmak için çabalayacaklarını taahhüt etmeleri. Yalnızca sorunu kabul etmek bile diğer kişilerin algısını değiştirmekte çok önemli bir rol oynayacaktır, çünkü insanlar artık o tek kötü özelliği ayırıp, sizdeki iyi özellikleri de görmeye başlayacaklardır. Ya siz? Boynuz etkisinden mi muzdaripsiniz? Yoksa Hale Etkisinden mi nasipleniyorsunuz? Yorumlarınızı aşağıdaki form aracılığıyla benimle paylaşın lütfen.
İlginizi Çekebilecek Diğer Bloglar:
Geri Bildirim Gerçekten Bir Armağan mıdır?
360 Geri Bildirimime Nasıl Tepki Verdim
360 Derece Geri Bildirimin Yetersiz Kalabileceği 11 Durum
360 Derece Geri Bildirimdeki Algı Farklılıkları
360 Anketi Öncesi Katılımcıları Aydınlatmanız Gereken 5 Nokta
360 Derece Geri Bildirimden En İyi Şekilde Yararlanmanın 4 Sırrı