Sevgili Bahar Hanım,
Olan biten şeyleri hafife alabilen insanlara hayranım. Ben bunu asla yapamıyorum. Olaylardan, bazen uykularımı kaçıracak ya da diğer yapmam gereken işlerden dikkatim dağılacak kadar, çok fazla etkileniyorum.
Biri beni hayal kırıklığına uğrattığında, ya da sinirlenip benim üstüme geldiğinde ki genellikle bu kişiler müşteriler oluyor, ben anında bu hale geliyorum. Bu tür etkileşimlerin günümü, hatta haftamı mahvetmesini nasıl engelleyebilirim?
İmza
Sürekli Aşağıya Çekilen
Sevgili Aşağı Çekilen,
Bazen hayatımızın tek bir yönünden bile rahatsız olduğumuzda ya da işler kontrolümüzden çıkıyormuş gibi göründüğünde, bu durum birden hayatımızdaki diğer her şeyi karartabilir. Bunu hepimiz çok defa yaşamışızdır. Bu yüzden, kendime ve beni dinlemek isteyen herkese, bıkmadan usanmadan tekrarlayacağım şey şu olacak; Gerçekte ortada bir sorun yok! Sadece bizim kendi penceremizden gördüğümüz bazı yansımalar var. Belki bu söyleyeceğim şey, kabul edilmesi zor bir şey olabilir ama çoğu zaman, keşke farklı olsaydı dediğimiz, böyle olmasını arzuladığımız ama öte yanda değiştirmek için aslında aktif olarak çaba harcamadığımız şeyler için endişeleniriz. Oysa bazı diğer şeyleri olduğu gibi kabullenir ve hayatımıza devam ederiz. Örneğin, birçok zorlukları olsa da yerçekiminden şikayet etmeyiz. Bu durumu kabullenerek, hayatımızı buna göre organize ederiz.
Bunun anlamı, işler her zaman kolay veya rahatmış gibi davranın, görmezden gelin demek değildir. Bir şeylerden endişelendiğimizde veya şikayet ettiğimizde, bu, bizim henüz tepki vermediğimiz bir alarmın çaldığı anlamına gelir. O sırada dünyanın kendisinde bir sorun yoktur, dünya bunalmış ya da stresli değildir. Sorun, bizim dünyayı nasıl gördüğümüz ve onunla nasıl bir ilişki kurduğumuzdadır. Örneğin, bir şey seni rahatsız ediyorsa ve bunun seni rahatsız etmemesini istiyorsan, önce seni neden rahatsız ettiğini ve bu konuda ne yapabileceğini bulman gerekecektir.
Eğer bu durum başkalarını rahatsız etmiyorsa ya da senin kadar rahatsız etmiyorsa, bunun hangi motivasyonların ya da diğer deyişle değerlerin nedeniyle seni rahatsız ettiğini anlaman gerekir. Bu konuda ne yapabileceğini de, aynı rotayı yani motivelerini izleyerek bulabilirsin. Ardından da bu bulduğun çözüm taahüdüne bağlı kalmaya odaklanmalısın. Bu şekilde endişelendiğin konuyu çözebilirsin.
Konuyla ilgili yapabileceğin bir şey olmadığını fark edersen de, bunu bulunduğun ortamın bir parçası olarak kabul etmelisin. Stratejik düşünce bunu gerektirir. Kısaca söyleyecek olursam, hissettiğin gerilimi netleştirmek, çözmek veya ortadan kaldırmak için yapabileceğin bir şey varsa, o zaman bir sonraki eylemine karar verirsin. Yoksa olduğu gibi kabullenirsin. Bu şekilde tepki vermek, senin istediğin dünyayı yaratmayabilir, ancak bahsettiğin duyguları hafifletmene yardımcı olacaktır.
Stresini azaltmanın belki aptalca gelebilecek ama kesin bir başka yolu da, standartlarını düşürmektir. Yani, X, Y ya da Z olur ya da olmaz, ne olur ki, ne fark eder ki ? Bu hayat böyle işte ve bu şekilde de yaşamaya devam edebilirim diyebilirsin. Belki, olan biten şeyleri hafife alabilen, hayran kaldığın arkadaşların bu kafada olabilir :)
Ancak muhtemelen sen standartlarını düşürmeyeceğin için, en iyi rahatlama yolu (en azından semptomatik olarak) tüm taahhütlerini, değerlerini ve karşılaştığın zorlukları gözden geçirip, bunlar üzerinde derinlemesine düşünmen. Bunu yapabilmek için olup bitenlere sadece bir olay olarak değil, daha geniş ve daha yüksek bir perspektiften bakman gerekir. Bunu da sadece düşünerek kafandan yapamazsın, çünkü zihinlerimiz karmakarışık bir ofis gibidir. Bunu yapabilmen için düşündüklerini belli bir sistematik içinde yazmanı öneririm. Bunun için şu sorular üzerinde düşün ve cevaplarını bir yere yaz.
Bu soruların cevaplarını düşünmek, gerçekte nelerin senin için önemli ve bir sonraki adımı atmaya değer şeyler olduğunu anlamana yardımcı olacaktır. Sadece bu kadar da değil. Bu düşünceler aynı zamanda diğer insanları da anlamana ve onların bakış açılarını fark etmene yol açacaktır. Bu da diğer insanların yaptıkları ve senin sevmediğin şeyleri kabul etmene yardımcı olacaktır. Herkesin bulundukları yerdeki bakış açılarıyla, kendi bildikleri ve kendi motivasyonları ve değerleri çerçevesinde, ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını fark edeceksin. Böylece empati kurman ve durumu olduğu gibi kabul etmen kolaylaşacaktır.
Soruna verdiğim yanıt, muhtemelen umduğundan daha göz korkutucu ya da zorlayıcı olabilir. Eğer öyleyse, bunun için özür dilerim. Daha basit bir çarem olsaydı, seve seve söylerdim ama bunu yapamıyorum. Hayat denen sınıfa hoş geldin :)
Her şey gönlünce olsun,
Sevgiler.
Bahar
İlginizi Çekebilecek Diğer Bloglar:
Ben Kimim? (Beni Ne Motive Eder)
Motivasyonel Psikolojinin 3 Temeli
Her İnsan Davranışı Bir Amaca Dayanır