Bu Blog Prof. Steven Reiss tarafından yazılmış, Bahar Şen tarafından yerelleştirilmiştir.
Karşınızdaki kişinin sahip olmadığı değerler üzerinden bir kişiyi motive etmeye çalışmak anlamsızdır. Yine de insanlar Self-Hugging yani kendine-sarılma yaklaşımı yüzünden her zaman bunu yapmayı denerler. Kendine Sarılma, kişilerin kendi değerlerinin diğer insanlar için de en iyi olduğunu düşünmeye dair bir eğilimdir.
Oysa başka birini motive etmek için onun değerlerine hitap etmelisiniz. Bu kolayca yapılabilir gibi görünebilir, ama bu o kadar da kolay değildir. Sıklıkla, diğer kişilerin değerlerine hitap etmek yerine, kendi değerlerimizi dikte ederek onları motive etmeye çalışırız. Bunun klasik bir örneği olarak; takımına gelecek maçın, onlar için sağlam karakterlerini ortaya koyabilecekleri bir sınav olacağını söyleyen futbol koçu verilebilir. Binlerce sporcuyu değerlendiriyoruz ve gördük ki birbirine yakın ve benzeyen bir sınıf olarak sporcular, karakter konusunda çok takıntılı değiller. Sporculardan cevabı anonim olacak şeklinde ''Davranış Kurallarına uygun davranmaya çalışırım'' cümlesini ''katılıyorum/katılmıyorum'' diye değerlendirmelerini istedik. Birçoğu ''katılmıyorum'' yanıtını verdi. Dolayısıyla Sahip olmadıkları değerlere hitap ederek oyuncuları motive etmeye çalışmanın koç için (ya da herhangi biri için) anlamı yoktur.
İnsanların, değerlerinin sadece kendileri için değil aynı zamanda herkes için en iyi olduğunu düşünmeye dair doğal bir eğilimleri vardır. Kazanmanın kendilerini ne kadar harika hissettirdiğini keşfeden insanlar, insan doğası hakkında bir şey (kazanmanın her insan için harika hissettirdiğini) öğrendiklerini düşünürler. Ancak gerçekte öğrendikleri şey, kendileri hakkında bir şeydir. Genele yayılamaz. Aramızda büyük sayıda kazanma motivasyonu olan insan olsa da ve rekabetçi insanlar kazanmayı sevseler de, bir çok kişi de skor yapmaktan hoşlanmaz ve bu nedenle rekabet etmek için motive değildirler.
Diğer kişilere sürekli kendi değerlerimizi telkin ederek onları motive etme eğilimimiz vardır. Örneğin bazı öğretmenler, herkesin düşünsel olarak meraklı doğduğuna inanırlar. Bazı öğrencilerin düşünsel arayışlara ilgi duymadığına dair önemli kanıtlarla karşılaşan bu eğitimciler, bu öğrencilere düşünsel yaşamın zevklerini öğretmeye çalışırlar. Öğrencilerin değerlerine hitap etmek yerine, onlara kendi değerlerini telkin etmeye çalışıyorlar. İşte bu da pek işe yaramaz.
Bazı azimli ebeveynler, vurdumduymaz ergen çocuklarına ''başarılı olmanın hayatta ne kadar önemli olduğunu'' söyleyerek onları motive etmeye çalışır. Ancak pek çok vurdumduymaz ergen başarıyla ilgilenmez; eğer öyle olsaydı, vurdumduymaz bir yaşam tarzı içindeyken o kadar rahat olmazlardı. Bunun yerine, çoğu eğlence ile iş/yaşam arasındaki dengeye değer verirler. Onları çok zorlarsanız, toptan vazgeçerler.
Bazı işverenler, çalışanlarını motive etmek için ikramiyeleri kullanırlar. Evet bazı çalışanlar ekstra parayla motive olabilirler. Ama bazı kişiler kendilerini bir işe yetkin hissetme, bazıları ise topluma katkıda bulunduğunu hissetme ihtiyacı ile motive olurlar. Yani bir kişinin işinde motive olmasının yolu, o kişinin işini kendi değerleriyle eşleştirmesinden ve işinde anlam bulmasını sağlamaktan geçer.
Motive etmek isteyebileceğiniz birinin değerlerini ve hedeflerini nasıl öğrenebilirsiniz?
Meslektaşlarım ve ben, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya'daki 80000'den fazla kişiye anket uyguladık. Araştırmamızda Amerika Birleşik Devletleri'ndeki öğrencilerle, Avrupa'da çalışanlarla ve büyük şirketlerin üst düzey yöneticileriyle çalıştık. Hepimiz için ortak olan ve insan doğasında derinden kök salmış olan 16 psikolojik ihtiyacın kanıtını toplamak için neredeyse 20 yılımızı harcadık. Bu ihtiyaçlar; onaylanma, merak, yemek yemek, aile, onur, idealizm, bağımsızlık, düzen, fiziksel aktivite, güç, romantizm, tasarruf, sosyal temas, statü, huzur ve intikamdır. Tüm insan güdüleri, bu 16 ihtiyaca veya bunların bir kombinasyonuna indirgenir.
16 TEMEL İNSAN İHTİYACI LİSTESİNİ İNDİRİN
Bilimsel çalışmalar yapan psikologlar nihayet motivasyonu anlamak için çabalamaya ve motivasyon nedir diye sormaya başladılar. Meslektaşlarım ve ben baştan beri, insanları anlamak için onlara doğrudan şunu soruyoruz: “Hedefleriniz neler? Neyi başarmaya çalışıyorsunuz?” Şaşırtıcı bir şekilde, birçok psikolog bu soruları sormaz, çünkü bilinçli güdülerin yüzeysel olduğunu varsayarlar. Bunun yerine, “Çocukluğunda sana ne oldu? Ebeveynlerin hakkında ne hissediyorsun?" diye sorarak cevabı bilinç altında ararlar.
Özetle araştırmamızda insanların kendi değerlerini ortaya koyduklarında, bu değerleri hayata geçirdiklerinde motive olduklarını anladık. Bilimsel olarak ispatlanmış bu araştırmanın sonund tavsiyemiz: ''Sevdiğiniz birini, bir öğrenciyi veya bir çalışanı motive etmek istiyorsanız, o kişinin neye önem verdiğine odaklanmak en akıllı yaklaşım olacaktır.'' Bu da o kişinin motivasyon profilini anlamak ile mümkündür.
Prof. Dr. Steven Reiss
İlginizi Çekebilecek Diğer Bloglar:
İşinde ANLAM Bulmak: İşin Amacı, İşin Kendisinden Daha Üstündür
Ben Kimim? (Beni Ne Motive Eder)
Motivasyonel Psikolojinin 3 Temeli
Podcast-Motivasyonsuz Çalışanlar
İNSANLARIN NEYE ÖNEM VERDİĞİNİ ANLAMAK İÇİN ÜCRETSİZ REHBERİ İNDİR