Aşağıdaki metin, “Engagement MAGIC: İnsanları, Liderleri ve Kurumları İşine Bağlı Kılmanın 5 Püf Noktası” adlı kitabından alıntıdır.
2014 yılının sonbaharında, MAGIC: Çalışan Bağlılığının Beş Püf Noktası adlı kitabını çıkarttık. Ancak kitabın ortaya çıkışı aslında o yıllarda başlamamıştı. Neredeyse 20 yıl önce, Decision Wise ilk çalışan bağlılığı anketini gerçekleştirdiğinde başlamıştı.
O yıllarda, “çalışan bağlılığı” kavramı bilinmiyordu. Şirketler, çalışan memnuniyeti fikrini bile daha yeni yeni anlamaya başlamıştı ve belki de memnuniyetin ortaya çıkan çalışan ve müşteri deneyimine etkileri vardı. Gerçekten etkisi varsa, o halde çalışanların neler hissettiğini ölçmek mantıklı olmaz mıydı? Ve böylece, çalışan anketi fikri tutmaya başladı.
Şirketimiz sonraki 10 yıl boyunca, boğazına kadar çalışan anketi yönetimi ve verilerine daldığı için temalar ortaya çıkmaya başladı. İlk olarak, çalışan bağlılığının şirketin nihai durumunu etkilediği açıktı. Hiç şüphe yok ki, daha yüksek çalışan bağlılığı seviyesine sahip olan kuruluşlar, finansal önlemler, müşteri hizmetleri, çalışanların elde tutulması, kalite, yenilik ve diğer önemli performans göstergelerinin birçoğunda diğer kuruluşlardan daha iyi performans gösterme eğilimindedir.
İkincisi, mükemmel bir müşteri deneyimi (CX), üstün bir çalışan deneyiminin (EX) doğrudan sonucuydu. Bu nedenle, bir kuruluş müşteri memnuniyetini artırmak isterse, öncelikle çalışan deneyimiyle başlamak zorundadır. The Employee Experience: How to Attract Talent, Retain Top Performers, and Drive Results kitabımızda meslektaşım Matthew Wride ile birlikte bu kavramın üzerinde oldukça durduk. Bu kitabımızda, büyük bir başarıya ulaştı ve çok satanlar arasına girdi çünkü büyük ölçüde ortaya attığımız EX = CX kavramı kuruluşların aklına yatmıştı.
Üçüncüsü, bağlılığın bir kişisel yeterlilik olduğunu keşfettik. Bu da, çalışan bağlılığının öğrenilebileceği, uygulanabileceği, öğretilebileceği, ölçülebileceği anlamına gelmekteydi. Hatta bulgularımız, kuruluşların, çalışanlar ve yöneticilerden bağlılığı bekleyebileceğini aynı zamanda da bağlılık konusunda onları hesap verebilir kılabileceklerini gösteriyordu. Tüm bunlar çalışan bağlılığının basitçe sadece hissedilen bir şey olmadığı, eylem gerektirdiği anlamına geliyordu. Eylem olmadan bir his sadece bir histen ibarettir. Ancak duygular sonuç değildir ve kuruluşlar insanları sadece hissetmeleri için işe almazlar. Çalışan bağlılığı hem hissetmek hem de hareket etmeyi ve sonuçları içerir.
2014 yılında araştırma veri tabanımız 14 milyon çalışan anket yanıtından oluşuyordu. Son 4 yılda, bu veritabanı 32 milyondan fazla anket yanıtı ile iki katından fazla artmıştı. Bu çok fazla veri demektir! Bu da bizi son noktaya getirdi
Araştırma veri tabanının iki katına çıkmasıyla beraber, ilk kitaptaki kavramlar yani çalışan bağlılığının püf noktalarının MAGIC kısaltması ile açıklanabileceği fikri hem araştırma ile, hem de müşterilerimizin pratik tecrübesiyle tekrar tekrar doğrulandı.
2018'de, DecisionWise çalışan bağlılığını anlamak konusundaki yolculuğunda bir başka bölümü daha bitirdi ve bu güncellenmiş araştırmaları yeni bir kitap olan Engagement MAGIC'e taşıdı. İlk kitaba güncelleme olarak yazılmış ve bu yeni bulguları içeren Engagement MAGIC, güncellenmiş vaka çalışmaları, hikayeler, örnekler ve araştırmalar sunmaktadır. Bu püf noktaları kişisel ve kurumsal bağlılığınızın keşfinde bir temel olarak göreceğinizden eminim.