Çalışan bağlılığını ölçmek ustalık ister. Neticede, eğer insanlar kavramı dahi anlamamışken onların işlerine ne kadar bağlı olduklarını anlatmalarını nasıl sağlayabilirsiniz ki?
Bağlılığın ne anlama geldiğini belirlemek, bir kişinin belirli bir andaki duygusal durumunu tarif eden farklı psikolojik yapıları işin içine katmak demektir. Kuruluş çapında bir çalışan bağlılığı anketi uygularken, bir çalışanın işine dair duygularını hatasız değerlendirecek doğru soruları kullanmak kritiktir. Kuruluşlar, çalışan bağlılığını ölçmeye çalışırken çoğunlukla şu 2 hatadan birine düşerler: Ya tüm soruların ortalama puanını kullanırlar ya da tek bir sorudaki puanı kullanırlar.
Hata 1: Sonuçların Ortalamasını Alanlar
Çalışan bağlılığı anketi sonuçlarını değerlendirirken verilen yaygın tepkilerden biri şudur: “Çalışan bağlılığı anketimizde %82 puan aldık. Yani çalışanların %82’si işine bağlı!” Bir çalışan anketindeki tüm soruların ortalama puanını almak bir kuruluşun çalışan bağlılığı seviyesini göstermez. Sadece genel anket puanını verir. Bir çalışan bağlılığı anketi: yan hak ve faydalar, güvenlik, liderlik ve eğitim gibi çeşitli konuları kapsar. Bu soruların yanıtları bize değerli bilgiler sunar ama tüm soruların ortalamasını kullanmak, çalışan bağlılığının doğru bir ölçümünü sunmaz. Çalışan bağlılığı anketleri tipik olarak hem gelecekte olabileceklerle ilgili ön gösterge sorularını, hem de olup bitenlerin akibetini gösterecek sonuç sorularını kapsar. Dolayısıyla bu ikisini birleştirmek hatalı bir işlem olur.
Hata 2: Sadece Tek Soru Soranlar
Bazı kuruluşlar, çalışan bağlılığını ölçmek için survey monkey vb gibi araçlar kullanarak “İşime tamamen bağlıyım.” gibi tek bir soru sormaya kalkarlar. Bu doğrultuda katılımcılar beşli cevap aralığında ne kadar bağlı olduklarını söylerler. Bu iyi bir fikir gibi gelebilir ama, bu soru size sorulsa siz nasıl yanıtlardınız? Bir düşünün… Çoğu insan şöyle yanıtlayabilir: “Tabiki işime tamamen bağlıyım. Ben sıkı çalışan ve değerli bir çalışanım” Bunun sonucunda kağıt üstüne insanlar bağlı gözükür ancak günlük hayatta aynı insanları işinden bıkmış şekilde görebilirsiniz.
Özetle araştırmalarımız gösteriyor ki, bunun gibi tek sorular, çalışan bağlılığının şişirilmiş ve hatalı ölçümleriyle sonuçlanabiliyor.
Çalışan Bağlılığı Nasıl Ölçülür?
Bağlılık, esasında bir bireyin günlük olarak deneyimlediği kurumsal ya da işle ilgili faktörlerin toplamının bir çıktısı ya da ortak bir ürünüdür. Bu sebeple, çalışan bağlılığını ölçen anket maddeleri aynı zamanda çıktıları da ölçmelidir.
Çalışan bağlılığını ölçmenin en hatasız yolu: onaylanmış çapa sorularının bir alt kümesindeki ortalama puanı kullanmaktır. Çapa soruların 3 şeyi ölçmesi gerekir: çalışanların işlerinde hissettikleri enerji seviyesi, işlerine ne kadar dahil hissettikleri, işlerine ne kadar adanmış hissettikleri.
Örnek Sorular:
- Yaptığım iş ufuk açıcı ve enerji verici.
- Kendimi işime kaptırmam kolay.
- Eğer bir tercih yapmam gerekseydi, benzer maaşı ve faydaları olan başka bir yerde bir iş olsa da bu kuruluşta çalışmaya devam ederdim.
ÖRNEK ÇALIŞAN BAĞLILIĞI ANKETİ
Çapa atan soruların amacı, çalışanın mevcut duygusal durumunu ölçmektir. Çapa soruların ortalama puanı doğru bir çalışan bağlılığı puanı sunar. Çalışan bağlılığı puanı böylece bağlılık etmenlerini tanımlamak, korelasyonlar üzerine çalışmak ve işletme metrikleriyle karşılaştırmalar yapmak için kullanılabilirler.