20 Ekim 2019

27.Bölüm - İK Rolünün Farkında Mı?

 

Bu Bölümde İnsan Kaynaklarının Yeni Dünyadaki Rolü Hakkında Konuştuk. İnsan lafını ağzına almayan insan kaynakları çalışanlarından tutun İK'nın yeni dünyadaki rolü ve neler yapılması gerektiğine kadar birçok konu hakkında dobra bir sohbet yaptık.

Bu Yayına Ulaşabileceğiniz Diğer Kanallar;

  • ITunes
  • Spotify
  • Soundcloud
  • Patreon
  • Youtube

 

Tam Konuşma Metni

Tamamını Gör

Merhaba ben; Bahar Şen.

Merhaba ben; Aykan Raşitoğlu.

Böyle Gitmez Podcast serimizin 27. yayınına hoş geldiniz. Bizi dinlediğiniz için teşekkür ederiz.

Misyon

Aykan>Bu Podcastimizde; çalışanların, yöneticilerin, tedarikçilerin, şirketlerin yani işverenlerin kabul edilemez davranışları ve yaklaşımları sonucu, kurumsal hayatta oluşan depresyonu ele alıyor ve artık böyle gitmez diyoruz. Sadece böyle gitmez demiyoruz aynı zamanda her hafta çözüm yollarını sizlere aktarıyoruz.

Geçtiğimiz Haftanın Özeti

Aykan>Geçen hafta bir yurtdışı seyahati sebebiyle yayın yapamadık, ondan önceki hafta yaptığımız son yayında, bir tarafta gençlerin çoğu işsiz iken, diğer yanda şirketlerin de aradıkları yetenekleri neden bulamadığını konuştuk. O yayın Itunes’da, Spotify’da, Soundcloud’da, Patreon’da yerini aldı. Yayının ardından gelen tüm yorumlarınız için teşekkür ederiz. Bahar dinleyicilerimizle bu hafta ne hakkında konuşacağız?

Bu Haftanın Konusu

Bahar>Şirketlerde adı insan kaynakları olan ama bazen insana dair hiçbir faaliyeti olmayan, insan kaynaklarından konuşacağız. Biraz provakatif bir yayın olabilir. Ama bizim inancımız şu; insanların bazen günlük koşuşturmacadan kafasını kaldırıp, hey ne oluyor? Ben ne yapıyorum? Amacım ne ve nereye doğru gidiyorum demesi için bir miktar sarsılması gerekiyor. O yüzden bugün biraz sarsacağız, biraz geleceğe dair ışık tutacağız, biraz da güven vereceğiz. Sadece insan kaynakları için değil, gelişmek, geleceğe hazırlanmak isteyen herkes için yararlı bir yayın olacağını düşünüyorum. Özetle bugün konumuz teknoloji ile hızla değişen, dönüşen yeni dünyada şirketlerde insana dair yapılması gerekenler ve insan kaynaklarının buradaki rolü.

Bahar>Aykan, yeni dünya derken neyi kasttettiğimizi netleştirmek adına, bir teknoloji tutkunu ve bilgisayar mühendisi olarak senden ricam bize yeni iş dünyasının atmosferini dinleyicilerimize tanımlar mısın?

Aykan>Yeni çalışma ortamını ana başlıklar halinde tanımlayacak olursam;

  • Interconnected, yani birbiriyle tamamen her an bağlı. Telefonlar, bilgisayarlar, platformalar aracılığıyla sürekli olarak her an her yerde birbirimize bağlıyız.

  • Teknoloji bize hız kazandırdı, bilgiye ulaşımı ve bilgiyi analiz etmeyi kolaylaştırdı, o yüzden iş hayatı artık çok daha dinamik bir ortam.

  • 7/24 her an çalışılan bir ortam. Gecenin saat 3’ünde bir mail alabiliyorsunuz.

  • Çalışanlardan artık çok fazla şey isteniyor. Çalışanlardan tüm bu teknolojinin de yardımıyla aynı anda pek çok konuyu birden yürütmesi bekleniyor.

  • Daha uzun sürelerde çalışılan bir ortam. Artık mesai saati kavramı yok.

  • Stres seviyelerinin arttığı bir ortam.

  • Çok fazla teknolojinin işin içine girdiği bir ortam. İnsana her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan bir dönem.

  • Artık çok fonksiyonlu daha küçük takımlarla çalışıyoruz.

  • İyi iletişim, iyi Network çok daha önemli.

  • İnsanın insan ile olan bağlantısı daha önemli.

Bahar>Evet benim annem de çalışan bir kadındı. Annem ve babam saat 8:30-17:30 arası işe gidip dönerlerdi. Sonrasında iş arkadaşları telefonla bile onlara ulaşamaz durumda olurlardı. Çünkü çoğu evde telefon bile yoktu. O yüzden işten çıkınca insanların işle olan bağlantıları tamamen kopardı. Şimdilerde evde, markette alışveriş yaparken, hafta sonu ya da tatilde işten kopmuyoruz sürekli iletişim halindeyiz. Artık iş ve özel hayatı bir arada yaşıyoruz. Ayrım kalmadı, her şey birbirinin içine geçti. Bu da biraz önce söylediğin gibi insanların stres seviyelerini artırdı.

Aykan>Evet bu yeni düzenin sağlıklı bir şekilde yürümesini sağlamak adına bilinçli bir çaba gerekiyor. Hem çalışan tarafında, hem işveren tarafında ama en önemli rol elbette insan kaynakları departmanına düşüyor. İnsanların bu ortamda daha refah bir şekilde verimli çalışmalarını sağlamaları gerekiyor.

Aykan>İnsan Kaynaklarının yeni dünyadaki adı ve gerçek rolü: Chief Productivity Officer-CPO. Yani Üretkenlik Kurulu Başkanı. (Üretkenlik Müdürü)

Aykan>Tüm büyük kuruluşlar da buna doğru giden yeni tip organizasyonları kurmaya çalışıyor. Bu amaçla şirketler büyük transformasyonlar yapıyor.

Bahar>Sence insan kaynakları yöneticileri kendilerinden böyle bir rol beklendiğinin farkında mı?

Aykan>Önce bir insan kaynakları yöneticisi ile konuşalım; ciddi sayıda insan kaynakları profesyonelini tanıyoruz. Ben kurumsal hayatta çeşitli fonksiyonlarla çalıştım. Satış, IT, pazarlama gibi. Bu işi kurduğumuzda şok oldum. 20 yaşından beri yer aldığım iş hayatında öğrendiğim her şeyi bana unutturdular. Sonuç odaklı değiller. Hem çalışanları, hem üst düzey yöneticileri ve dışarıdaki tedarikçileri memnun edemiyorlar. Tesadüfen bu role gelmişler. Her birimde sonuç alma durumu var yani satış departmanındaysan, hedefi yakalamak zorundasın tm bölümlerin hedefleri ve rakamları var, bir şekilde ölçülüyorsun.Yaptığınla yapmadığın her zaman ortada. Benim gördüğüm bazı rollerde bunlardan bir tanesi insan kaynakları burda bir sonuç odaklılık yok. Çalışanların büyük bölümünde sonuç almak, şirket hedeflerini yakalamak adına bir zihniyet yok.

Bahar>Evet sana hak veriyorum. Ortada bir hedefin, bir sonuca yönelik gidişatın olmaması insanı çileden çıkartabiliyor.

Aykan>İş hayatında hep bir gelişim var, hep sonuçlar var.

1-Büyüyüp gelişeceksin

2-Ortadaki üretkenliği azaltan nedenleri ortadan kaldıracaksın.

Bazı insan kaynakları Checklist gibi iş yapıyorlar. Bunu da yaptım, şunu da yaptım bitti gibi. Bundan sonrası beni ilgilendiren bir konu değil.

Her şeyin birbirine bağlı olduğu bir sistemde sizin yaptım bitti diyebileceğiniz bir durum söz konusu değil.

Bahar>Yeni dünya düzeninde insan kaynaklarından üretkenlik bekleniyor. Sonuç ve hedef.

Aykan>Ama son zamanlarda genç insan kaynakları yöneticileri görüyorum. Bunlar umut verici. Teknoloji ile ilgileniyorlar…

Aykan>Yeni dünyada insan kaynaklarının rolü ne? Bunu bize aktarabilir misin?

Bahar>Biraz önce senin özelliklerini saydığın yeni iş ortamında, herkes sürekli birbirine bağlı olduğun, her an her yerde iş ile ilgili olarak diğer kişilerle iletişim halinde olduğun, bir dünyadaki en önemli problem stres seviyesinin artması. İşte tam da burada yeni dünyada yöneticilerin ve HR partnerlerinin en önemli rolü çalışanların bazı hissiyatları edinerek stres seviyelerini düşürmek ve sağlıklı refah içinde üretkenliklerinin artmasını sağlamak.

Bahar>Burada insan kaynakları çalışanlarının 3 hissiyata sahip olmalarını sağlamaları çok önemli:

Sense of calm; yani sakinlik hissi.

Sense of clarity; yani netlik/duruluk hissi.

Sense of mean; yani anlam bulma hissi.

İşte insan kaynakları ve yöneticiler bunu sağlamalı.

Aykan>Yeni dünya düzeninin eski öğretiler ve taktiklerle işleme durumu ortadan kalktı.Peki Bahar bu söyleyeceklerin üretkenliği nasıl değiştirecek?

Bahar>Sondan başlayacak olursam; Sense of mean, yani işte anlam bulma hakkında biz birçok Podcast yayınımızda konuştuk. Onun için çok üzerinde durmayacağım. Yani insanların çalıştıkları işte, işin ötesinde anlam bulmaları. Kendini bu hayatta tatmin eden mutlu kılan güdülerini keşfetmesi, sonra da yaptığı iş ile bu güdüler arasındaki bağlantıyı kurması. Bunun için de insan kaynaklarına ve yöneticilere düşen görev çalışanların psiko grafiklerini çıkarmak. Çalışan kişi yaptığı işte bir anlam bulduğunda, tatmin olduğunda stresi kesinlikle azalacaktır. Üretkenliğin artmasına ve verimli olmalarına etki edecek. İnsan kaynakları, çalışanları bir müşteri gibi görmeli. Onun ihtiyaçlarının ne olduğunu anlamalı.

Aykan>Refahın ve üretkenliğin artmasında liderlere ve insan kaynaklarına düşen ikinci bir rol olarak (sense of clarity) netlik/duruluk hissi kazanmalarını sağlamak olduğunu söylemiştin. Bu nasıl olacak?

Bahar>Ortada bir netliğin olmaması, işyerlerinde kaosu oluşturur. İşyerlerinde netlik ve duruluk, stresin düşürülmesi ve üretkenlik açısından en önemli konulardan birisidir. İşyerlerinde hedeflerle çalışıldığı için burada öğrenilmiş olan şey, geleceğe odaklanmaktır. Hal böyle olunca da insanlar oldukları anda huzur içinde olmayı ve o ana bağlı kalmayı unutabiliyorlar. Bu da verimliliğe ve üretkenliğe çok olumsuz bir etki yapıyor. Karmaşayı netliğe dönüştürmek demek bir hedefi netleştirmekten daha çok süreçte netliğe kavuşmak demektir. Buradaki en büyük zorluk, hayatlarımızın kaos ile dolu olmasıdır. Özellikle yeni dünyada hızlı ve çok farklı işleri yapmak için her şeye özel bir dikkatle odaklanmamızı gerektirir. Yaptığımız iş, üstlerimiz, astlarımız, çalışma arkadaşlarımız, müşterilerimizle olan ilişkiler, o sırada gelen anlamsız bildirimler… tüm bunlar netlik ve duruluk hissiyatına engel olmakta. Bunun için çalışanlar sapla samanı birbirinden ayırıp, neyin gerçekten önemli olduğunu kavrayıncaya kadar asla kafa karışıklığını, karmaşayı gideremeyiz ve onların netlik hissine sahip olmalarını sağlayamayız.

Aykan>Bu sadece insan kaynaklarının üzerinde bir rol olmamalı. Ben geçmişte başıma gelenlerden bahsedecek olursam, netlik kazanmaya alıştığımda tepki aldım. İnsanlar bu duruma hazır mı? Bu nasıl olacak?

Bahar>Zihin yapımızda kesin bir değişikliğe ihtiyacımız var. Netlik istiyoruz ama problemler çıktıktan sonra veryansın ediyoruz. Aslında netlik baştan itibaren senin ilgini dağıtan konuların önünden çekilmesi anlamına geliyor. İnsan kaynaklarının burada liderlik etmesi gerekiyor ama onun öncesinde güven kazanmış olması gerekiyor. Bugüne kadar insan kaynakları patronun adamı olarak bilindiği için öncelikle insana odaklı olduğu konusundaki güveni kazanması önemli.Çoğu zaman bizim dikkatimizi dağıtan konuları tam olarak açıklığa kavuşturmadan kafamızda hikayeler yazarız. Bu hikayeler bizi şu ya da bu şekilde etkiler. İnsan kaynaklarının kişilerin hikaye yazmasını önlemek için önlem alması gerekiyor. Bizi dinleyenlere söylemek istediğim önemli bir konu var, bu konuda yalnız değilsiniz. 2000 yıl önce yaşamış olan Seneca der ki; ‘’Hayal dünyasında gerçeklerden daha fazla acı çekeriz’’.

Bahar>Bu manada liderlerin ve insan kaynakları yöneticilerinin kafa karışıklığından netliğe geçiş için uygulayabileceklerini ben 2 bölümde 2 aşamalı bir planı olarak anlatmak istiyorum; İlk adım:

1-İlginin dağıtılmasını ortadan kaldırın:

1.1. Bunun için yavaşlayın ve sakinleşin. Bu ne demek, çalışanlarınızın dikkatini dağıtan şeylerin neler olduğunu keşfedin. Bunun için gerekirse onların yanında bir gün geçirip, nelerle uğraştıklarını fark edin. Onları yoldan çıkaran şeyler neler?

1.2. Açıkta kalan konuları halledin. Insanlar tamamlanmamış işleri tamamlanmış işlerden daha fazla hatırlarlar. Tamamlanmamış işler insanları tekrar tekrar rahatsız ederek, verimliliklerini düşürür.  Bu yüzden yöneticilerin ve insan kaynaklarının görevlerinden biri yarım kalan ve tamamlanamayan işlerin önündeki problemleri ortadan kaldırmak ve bunların bitirilmesi sağlamaktır.

Bahar>İlgimizi dağıtan şeyler hayatımız boyunca başımıza dert oluyor. Çalışanların yaşadığı karmaşa ve istenen hedeflere ulaşamaması çoğu zaman hedef konusundaki eksikliklerden değil ilgi dağıtan konulardan kaynaklanıyor. Gidilmesi gereken gayet net olan yön çoğu zaman çalışanın gözünün önünde olmasına rağmen, çok sayıda ilgi dağıtan konu nedeniyle çalışanlar belirlenmiş olan yoldan gidemiyorlar.

2-Uygulamaya geçin:

Karışıklığa katkıda bulunan dikkat dağıtıcıları ortadan kaldırdıktan sonra diğer 2 adıma geçebilirsiniz; bu adımlar çalışanların kuruluşu ileriye taşımak için içlerinde enerji bulmalarını ve değerlerini açıkça yaşamalarını sağlamaktır. İnsanların hayatlarını önemli ölçüde etkileyen/değiştiren temel değerlerini yaşamaları önemli.

Temel değerler bizim verdiğimiz herbir kararın, gerçekleştirdiğimiz her davranışın gerisinde yer alan temellerdir. Bunu zaten ilk madde olarak sense of mean yani anlam hissinde anlatmıştım.

Aykan>Mesela büyüme, gelişme benim için çok büyük bir temel değer. Hayatımın her alanında büyümeye, gelişmeye çok değer veriyorum. Bu yüzden de kendimi ve etrafımdakileri gelişme, büyüme konusunda zorluyorum. Bu temel değerler, iyi bir hayat yaşanması için gerekli olduğuna derinden inandığımız konular. Temel değerlerin kendimizin bile ötesinde anlamlı ve değerli olduğuna inanırız.Tam da bu konuda bir bağlantı kopukluğu oluyor; birçok insan kendini gelecekte parlayan o insan olarak görüyor ama o insan olmak adına bir pratik yapmıyor. Gelecekte kim olmak istiyorum? Tesir eden bir lider mi? Hizmet odaklı biri mi? İnsan kaynakları ve yöneticiler insanların motivelerini fark edip, olmak istedikleri insan olmalarına yardım etmeliler ki, o kişi kuruluşa en iyi halini sunabilsin.

Aykan>Peki ya sonra?

Bahar>Çoğu zaman, bu dikkat dağıtıcıları ortadan kaldırıp, temel değerleri belirledikten sonra çalışanların önündeki yol açılmış ve netlik hissi oluşmuş olur. Bundan sonra çalışanlara vizyon ve momentum oluşturmak çok daha kolay olacaktır. İnsanların becerilerini artırmak, motivasyonlarına uygun ortam sağlamak gibi.

Aykan> İnsan kaynakları rollerinden biri olarak bir de Sense of calm yani sakinlik hissiyatı yaratmak olduğunu söylemiştin. Burayı da kısaca açabilir misin?

Bahar>Günümüzün iş yerlerinde meditasyon, yoga, mindfullness gibi tekniklerle insanların sakinlik ve huzur hissine katkıda bulunulması zorunlu. Bu şirketlerin üretkenliğine önemli oranda etki ediyor.

Aykan>Yani düzende insan kaynakları profesyonelleri özetle insanların daha üretken olması ve işlerini daha kolay yapmalarını sağlayan işler yapıyor. Peki ana konular neler?

Bahar>Prosesler, prosedürlere takılıp kalmak çok kolay ama bunları en tepeye koymadan, değerli olan şeylere odaklanmak önemli. İnsan kaynakları zamanın % 75’ni şimdi sayacaklarım için harcamalı:

1-Çalışan Deneyimini tekrardan oluşturmak. Daha sağlıklı, üretken ve inspiring olmasını sağlamak. Oldukça karışık olan bu konuyu anlamak ve yönetmek ve ilham verici olmasını sağlamak. Anlamak ve yönetmek.

·       Kültürün çalışanlara fit etmesini sağlamak.

·       Onlara sağlıklı bir çalışma ortamı sağlamak-wellbeing, iş yerinin tekrar tasarlanması.

·       Diversity and inclusion (adil olmak, şeffaflık gibi konular)

2-Liderlik açığı açılıyor. Yeni tip liderler gerekiyor. Bunların yetişmesine destek vermek.

·       Daha çevik olan böyle ortamları yaratan yöneticiler.

·       Geri bildirim yapabilen liderler (Performans konusunda, accountability konusunda vs.)

·       Geri bildirim alabilen liderler. Sadece yöneticilerin bildikleri değil onlara ulaşmayan bilgileri de alıp buna göre hareket edebilen liderler.

3-Kariyer gelişimine destek-her zaman öğrenen, her zaman gelişen çalışanlar.

·       Kariyer gelişimi için daha iyi modeller kurmak.

·       İnsanlar artık 70 yaşına kadar çalışacaklar. Onları bu süre içinde bağlı tutacak modeller kurgulamak.

·       Dijital ve soft skilleri geliştirmek.

·       Var olan becerilere yeni gereken becerileri eklemek.

4-Bağlılıktan üretkenliğe kadar her alanda teknolojiyi kucaklamak.

·       Çok büyük ve karmaşık insan kaynakları teknolojilerini inceleyip en uygun olanları adapte etmek.

Aykan>Tüm bunları günlük hayata indirgediğimizde insan kaynakları bugünkü operasyonel işlerini bir yana bırakıp, tüm enerjisini var olan ortamı bugünün dünyasına uyarlamaya yardım etmek durumunda. İnsan kaynakları da daha önceden kullandığı uygulamaları insana gerçekten dokunan uygulamalara dönüştürmek durumunda.

Bahar>Üretkenliği artırmak adına İnsanlar işlerini nasıl yapıyorlar. İşler nasıl yapılıyor konusunu çok iyi anlamalı. Hatta bunun için çalışanlarla onların yanında gölge gibi durarak onların dikkatini neyin dağıttığını, işi yaparken hangi becerilerin gerektiğini keşfetmeli. İnsan kaynaklarının neler olup bittiğine bakıp reengineering yapmaları gerekiyor. (Çevrenin insanlar için zarar verici olmamasını sağlamak. Onları dinlemek, işlerinin stresini anlamak. Çok fazla e-mail yollamamaları, çok fazla toplantı yapmamaları için neler yapmaları gerektiğine dair çalışmalar yapmak, böyle bir ortam sağlamak. Daha fazla dinlemek buradaki kilit konu.

Kapanış

Aykan>Evet bugünkü Podcastimizin sonuna geldik. Bu haftalık ve şimdilik bu kadar.

Aykan>Bu yayın güzelmiş, acaba ben nasıl katkıda bulunabilirim diyenler patreon.com üzerinden bize küçük katkılarını iletebilir. Patreon patron kelimesindeki r ile o arasına bir e harfi ekliyorsunuz, slash böyle gitmez yazıyorsunuz ve oradan bize nasıl katkı iletebileceğinizi görüyorsunuz.

Aykan>Yok böyle güzel ben sadece dinleyeceğim diyenler bu yayını Itunes üzerinden, Spotify üzerinden, Soundcloud üzerinden takip edebilirler.

Ayrıca geri bildirimde ve önerilerde bulunmak isteyenler için bize ulaşabileceğiniz kanallar;

Whatsapp numaramız,

0533 608 79 79

E-mail adresimiz artik@böylegitmezz.com

LinkedIn, Youtube, Facebook, Twitter ve Instagram üzerinden Success Programme hesaplarımızı takip edebilirsiniz.

Ve elbette

Bahar Şen

Aykan Raşitoğlu’nun

LinkedIn hesaplarından da bizlere ulaşabilirsiniz.

Paylaşmayı Unutmayın

bg-footer-banner

Ücretsiz Çalışan Bağlılığı Anketini İndirin