Sevgili Bahar,
Çoğumuz, kişisel ya da profesyonel yaşamımızda, sadece haftalar veya aylar boyunca değil, bazen yıllar boyunca, hatta on yıllar boyunca kritik konuşmalardan ve açık konuşmaktan kaçındık.
Bu kadar uzun süredir askıya aldığımız konuşmaları ele almak için nasıl bir yol izlemeliyiz?İmza,
Açıkça Konuşmak İsteyen
Sevgili Açık Konuşmak İsteyen,
Yıllardır kendisini bu konuda güçsüz gören birinin nihayet ipleri eline almasını cesurca ve ilham verici buluyorum. Bence senin gibi biri, böyle büyük bir adım attığında, hepimize, kendimizi gözden geçirmek ve geliştirmek için meydan okumuş oluyor. Bu adımı kendin kendine attığın için seni saygıyla selamlıyorum.
Uzun bir sessizlik döneminden sonra bir kritik konuşma yapmaya ve açık konuşmaya karar verirseniz, ihlal etmemeniz gereken iki temel ilke vardır.
Şimdi, bunu söylerken, karşınızdakilerin olası suistimalini, niyetinizi kötüye kullanmalarını veya yetersizliklerinin kötü etkilerini daha fazla tolere etmenizi, kesinlikle önermediğimi açıkça belirteyim. Basitçe, diğer kişinin kötü davranışını, yeniden şekillendirmedeki kararlılığınız süresince, onların eski davranışlarını bırakmaları eğer biraz zaman alırsa, bununla ilgili anlayışlı ve sabırlı olma sorumluluğunu üstlenmenizi öneriyorum.
Örneğin, beklentiler hakkında çoğu zaman dürüst olmayan bir yöneticim var diyelim. Beni motive etmek için ileride gerçekleşecek maaş artışları, ikramiyeler veya fırsatların olasılığını öne sürüyor ve daha sonra bunları gerçekleştirmek için çok şey yapmıyor. Bende yarattığı beklentiler gerçekleşmediğinde her zaman bir bahanesi oluyor ancak diğer yandan gelecek için de yeni vaadlerde bulunuyor.
Bu durum karşısında bende yıllar boyunca, sadece alçak sesle homurdandım, ya da onun bu manipülatif yöntemleriyle ilgili başkalarına dedikodu yaptım, ama ondan başka bir davranış talep etme ya da ilişkiyi kesme sorumluluğunu asla almadım. Ve şimdi yeni bir Kritik Konuşmalar eğitimi mezunu olarak, endişelerimi samimi ve açık bir şekilde ifade etmeye karar verdim.
Burada öne sürdüğüm şey şu; yapılacak kritik bir konuşma iyi geçebilir, ancak yöneticinin derinlemesine kök salmış yerleşik davranışlarının anında değişebileceğini düşünerek ona ültimatomlar vermek biraz saçma olur.
Öncelikle açık konuşmadaki amacım şunlar olmalıdır:
a) temel kurallar üzerinde anlaşmak — gelecekte bana nasıl davranacağı ve davranmayacağı
b) bu anlaşmalar ihlal ederse nasıl karşılık vereceğime dair anlaşmak.
“b” maddesi, yeni duruma adapte olması için ona biraz zaman tanıyacağınız, aynı zamanda anlaştığınız noktalarda onu hesap verebilir durumda tutacağınız kısımdır. Kritik konuşma yapmaktaki hedefiniz, onun hoşunuza gitmeyen davranışlarına hemen son vermesi ve eski yöntemlere bir daha asla başvurmamasıysa, bu durumda, kendi değişiminizi yaşarken, kendinize verdiğiniz zamanı bir başkasına vermediğiniz için başarısız olursunuz. Düşünsenize sizin bu noktaya gelmeniz ve değişiminiz yıllar aldı. Ona da birkaç hafta vermek sanıyorum adil olur.
Örneğin, “Uzun yıllar boyunca yaptığımı kabullenmekten utandığım bir şeyi tartışmak istiyorum. Geçmişte bunun hakkında konuşmamış olmam benim hatamdı, ama şimdi bunu yapmaya karar verdim. Bunun sürüp gitmesinden dolayı sizi yıllardır suçluyorum ve bu haksızlıktı. Sorunun bir parçası da benim ve artık bunu yapmak istemiyorum. Bunu sizinle konuşabilir miyim?”
Bunlar ister mükemmel kelimeler olsun, ister olmasın, benim önerdiğim şey, “hikayenizin” sizi kurban olarak, onu kötü adam olarak resmetmeyi bırakan bir hikaye olması gerektiğidir. Durumu sahiplenmeniz gerekiyor. Bu, ona makul, rasyonel ve saygın bir insan olarak yaklaşmanıza yardımcı olacaktır. Ek olarak, onun için Ortamı Güvenli Hale Getirmiş olursunuz, çünkü ona ahlaksız bir kötü adam olarak değil, normal, yanılabilir, hata yapabilir bir insan olarak yaklaşmış olacaksınız. Yöneticinize, tıpkı sizin gibi, onun da değişebileceğine dair büyük bir inanç ve güvenle yaklaşmış olursunuz. Bu güven ifadesi aynı zamanda muazzam bir saygı gösterisidir.
Tüm tüm bunlardan sonra, başka birinin davranışlarından dolayı herhangi şekilde fiziksel veya duygusal olarak inciniyorsanız, veya diğer kişiler bu durumdan zarar görüyorsa, bu durumun bir gün daha devam etmesine izin vermeniz gerektiğini elbette önermeyeceğim. Bu gibi durumlarda, sabır ile değişime fırsat tanıyarak hayatın size sağladığı süreyi o kişiye de sunma borcunuz olmakla birlikte elbette sert bir şekilde tavır alma zorunluluğu da vardır.
İlham verici sorunuz için teşekkürler ve size kendi dünyanızı ve umarım diğerlerininkileri de değiştirime yolculuğunda en iyi dileklerimi sunuyorum
Sevgilerimle, Bahar
Kritik Konuşmalar Eğitimi Hakkında Bilgi Al