Sevgili Kritik Beceriler,
Kocam yaklaşık on dört aydır işsiz ve bu süre içinde sadece bir iş başvurusunda bulundu. Özgeçmişini hazırlamak için de hiçbir çaba göstermedi. Eve bir tek benim ekmek getirmem onu hiç rahatsız etmiyor gibi. Ben tam zamanlı hemşireyim. O ise bütün gününü kanepede ya da bilgisayarının başında geçiriyor.
Ne zaman bu konuyu açsam savunmaya geçiyor, hatta öfkeleniyor ve sürekli başının etini yediğimi söylüyor. Sonunda hep kavga ettiğimiz için ona bir şey söylemeye korkar oldum. Artık boşanmayı düşünmeye başladım. Tepki vermek yerine harekete geçmesini nasıl sağlarım?Konuşmaya Hazır
Sevgili Konuşmaya Hazır,
Sözlerinizde yaşadığınız acıyı ve hüsranı sezmemek mümkün değil. Sorunuzu okurken size karşı empati hissettim. Aynı zamanda aklımdan pek çok bakımdan sizinkine benzer bir sürü durum geçti. Söz ettiğim durumlarda cinsiyetler ve roller değişiyordu, fakat altta yatan sebepler çok benzerdi. Size ve eşinize yardımcı olabilmeyi çok istesem de, bu durumu değiştirmek için elimden bir şey gelir mi, emin değilim. Bu esasında size ve eşinize bağlı. Yine de bu meseleyi ele alırken size yardımcı olabilecek bazı düşünceler, ilkeler ve beceriler paylaşmak istiyorum.
En sık yapılan hatalardan birini siz de yapmışsınız. Kocanızla, günlük rutininizde büyük bir değişiklik olduğu takdirde ne yapacağınızı konuşmamışsınız. Size benzer bir örnek vereyim. Bundan birkaç yıl önce, iki yıldır evli olan genç bir arkadaşımın günlük rutininde bir değişiklik oldu. Karısıyla evlendiği sırada her ikisi de çalışıyordu ve çamaşır, bulaşık, yemek gibi ev işlerini paylaşmak konusunda anlaşmışlardı. Derken karısı hamile kaldı ve bebek doğmadan birkaç ay önce işten ayrıldı. Erkeğin bakış açısına göre aralarındaki iş bölümü eşitsiz ve adaletsiz hale gelmişti. O bütün gün, kimi zaman da fazla mesai yaparak çalışıyor, sonra eve gelip ev işlerinden payına düşeni yapıyordu. Söylediğine göre karısı, günlük programı değiştiği halde, sadece kendi payına düşeni yapmaya devam ediyor, boş zamanını da “arkadaşlarıyla vakit geçirmeye, boş boş takılmaya, alışveriş yapmaya ve tatlı yemeye” harcıyordu. Arkadaşım, birkaç ay içinde gergin ve öfkeli bir ruh haline bürünmüştü.
Bunun sebebi, önceki işbölümlerinin mecburen aniden değişmiş olması ve yeni bir düzenleme yapma ihtiyacını konuşmamış olmalarıydı. Sonunda karısına konuyu açtıktan ve bir miktar görüş ayrılığı yaşadıktan sonra, karısıyla, her ikisini de memnun eden yeni bir düzenleme yaptılar.
İşte size eşinizle anlaşma sağlamak için atabileceğiniz birkaç adım:
1. Konuşmayı Öğrenin:
Kocanızın işi, iş bulma süreci veya ikinizin de aile bütçesine eşit derecede katkıda bulunmanız gibi konularda anlaşma sağlayabilmek için, önce konuşmayı becerebilmeniz gerekiyor. Influencer eğitiminde, ilişkiler konusunda dünyanın en iyi araştırmacılarından biri olan Dr. Howard Markman’ın görüşlerini paylaşıyoruz. Markman, uzun süreli, mutlu bir ilişkinin en büyük göstergesinin, kavga edip etmediğinizden ziyade nasıl kavga ettiğiniz olduğunu söylüyor. İyi kavga etmek, bizi başarıya götürüyor. Kötü kavga etmekse, kötü sonuçlar elde etmemize yol açıyor.
Peki bu sizin için ne anlama geliyor? İlişkinizde meydana gelen değişiklik hakkında konuşma isteğinizi kocanıza ifade edin. Kocanız isteğinizi geri çevirirse neden konuşmak istemediğini sorun. Ortada daha büyük bir mesele veya ikinizin de yapmaktan kaçındığı bir kritik konuşma mı var? Belki de birbirinizle konuşmanıza yardımcı olacak bir evlilik danışmanından destek almanız gerekiyor. İsteğinizi kabul ederse, konuşmak için yorgun olmayacağınız ve odaklanabileceğiniz bir zaman belirleyin.
2. Yeni Düzenlemeler Yapın:
Yaşamınızdaki değişiklikler, genellikle kritik bir konuşmanın bütün kıstaslarını sağlar: Yüksek risk, zıt fikirler ve güçlü duygular. Sizin örneğiniz de, arkadaşımın örneği de sorumlulukları bölüşmekle ilgili. Bu sorunla, emeklilik, çocukların evden ayrılması veya maddi durumunuzun değişmesi gibi başka vesilelerle de karşı karşıya kalabilirsiniz. Yaşamınızda bir değişiklik olduğunda bunun hakkında konuşun. Birbirinizin bakış açısını dinleyip yeni düzenlemeler yapın. Eski anlaşmalarınızın ve rutininizi hâlâ geçerli olduğunu varsaymayın - özellikle de bunlar üstü kapalı anlaşmalarsa- ve sorundan kaçarak, zamanın her şeyi çözmesini beklemeyin.
3. Diğerlerinin Yollarını Keşfedin:
Herhangi bir değişiklik olduğunda karşınızdaki kişinin düşünce ve Eylem Yolu’nun keşfetmek önemli. Kocanızın davranışlarının altında yatan sebepleri anlamak için, kendinize şu insancıl soruyu sorun: “Akıllı, mantıklı, iyi bir insan neden böyle davranıyor olabilir?” Umurunda mı değil? Yoksa kendisini bu sorunla baş edecek kadar becerikli veya kabiliyetli mi bulmuyor? Belki başvuruları doldurmakta zorlanıyor, belki önündeki birkaç seneyi nasıl geçirmek istediğiyle ilgili kişisel ikilemleri var, belki de işini kaybettiği için egosu öyle yaralı ki, iyileşecek zamana ihtiyacı var. Sebep ne olursa olsun, yargılamayın ve diğer tüm seçenekleri elemeden, onun sadece isteksiz olduğunu varsaymayın. Kocanızın görünürdeki isteksizliğinin arkasındaki sebebe dair bir fikir edindiğiniz zaman, bu konuda sizinkinden farklı bir görüşe sahip olup olmadığını anlayın. Geleceğinizle ilgili sizden çok farklı şeyler istiyor olabilir mi?
KRİTİK KONUŞMALAR
Bütün bunları anlamadan herhangi bir çözüm bulmak zor. Bu, sizin de hatırı sayılır bir miktar çaba göstermenizi gerektiriyor. Sabır göstermeniz, sorular sormanız ve dinlemeniz gerekiyor. Kocanızın eleştirileriyle baş etmeniz gerekiyor. Bu gerekli bir çaba, çünkü onun isteksizliği muhtemelen sizi ilk kez hüsrana uğratmıyor. Büyük olasılıkla, bu sorun zaman içinde pek çok kereler farklı biçimlerde yaşandı. Bu karmaşık soruna çözüm bulmanın zaman alacağını unutmamak da önemli.
Kısacası, bu durumda sadece üç seçeneğiniz var. Herhangi bir müdahalede bulunmayıp kocanızın kendiliğinden değişmesini bekleyebilirsiniz. Bir avukata başvurabilirsiniz. Veya onunla sabırla ve güvenle konuşmanın yollarını arayabilirsiniz - bunun için yardım almanız gerekse bile. Ben size sonuncusunu öneririm. Son olarak, herhangi bir sorunu çözmeye girişmeden önce kendinize şu soruyu sormanızı tavsiye ederim: “Atmak üzere olduğum bu adım beni bir çözüme ve bu değerli ilişkiyi kurtarmaya yaklaştırır mı?”
En iyi dileklerimle,
Al Switzler