Böyle bir grupta aynı zamanda geri bildirimle ilgili diğerlerinden farklı deneyimleri olan az sayıda kişinin açıkça konuştuğunu duyarsınız; onların durumunda geri bildirim çekiçten ziyade ayna gibi kullanılmıştır. Duydukları en değerli geri bildirim, dinlemesi zor fakat harika sonuçlar yaratan geri bildirimdir. Söz konusu geri bildirim, daha dikkatli plan yapmalarını, daha açık bir biçimde iletişim kurmalarını veya daha kendinden emin davranmalarını sağlamıştır. Bu sayede artık daha iyi kararlar alır, ya da kurumlarını yeni performans seviyelerine taşıyan davranışlar sergilerler.
Success Programme olarak biz, geri bildirimi sonuca dönüştürmek konusunda uzmanlaşmış bir ekibiz; dolayısıyla da liderlerle ve yöneticilerle 360-derece geri bildirim anketlerinden (ve diğer verilerden) en iyi şekilde yararlanacak biçimde çalışmaları konusunda çok fazla deneyimimiz var.
İşte insanların geri bildirim almaktan kaçınmasının (ve yine de almaları gerekmesinin) beş nedeni:
Biz farkındalık sahibi insanlar olduğumuzu düşünürken diğerlerinin performansımıza ve işe koyduğumuz katkıya dair farklı bir algıya sahip olması can sıkıcıdır. Diğerleri için aşikâr olan, fakat bizim tamamen gözden kaçırmış olduğumuz şeyleri fark edip kendimizi utanç içinde bulmak istemeyiz.
Geri bildirime TAM DA bilmediğimiz şeyleri bilemediğimiz için ihtiyacımız vardır. Değişme şansımızın olabilmesi için, diğerleri tarafından nasıl algılandığımızı keşfetmemiz gerekir. Edindiğimiz yeni bilgiler ışığında fark yaratacak şeyler yapmaya başlayabiliriz. Ayrıca daha iyi yapıldığı takdirde bir fark yaratabilecek şeyleri de değiştirebiliriz. Ve de hiçbir fark yaratmayan ya da arzulanan sonuçlara ulaşmamızı engelleyen şeyleri yapmayı bırakabiliriz.
2. İnsanların çıramızı yakacağını sanırız:
Geri bildirimin çoğunlukla olumsuz olduğunu düşünürüz. Dürüst VE anketler üzerinden isimsiz olma şansı verildiğinde insanların canlarını sıkan her şeyden yakınacağına inanırız.
Özellikle bastırılmış sıkıntıları olan bazı kişilerin yakınma fırsatını kaçırmadığı doğru olmakla birlikte, bunlar çoğunluğu teşkil etmez. Çoğu kişi geri bildirim verme fırsatlarını bir hayli ciddiye alır; hem geri bildirimi alacak kişiye, hem de kuruma ve/veya takıma gerçekten yardımı olacak, üzerine düşünülmüş geri bildirimler verir. Esas sorun söylenenler değil; hiç yanıt vermeyen ilgisiz ya da umursamaz kişilerdir. Bu bireylerin çoğu, işe yaramayacak bir geri bildirimi vermekle zaman kaybetmek istemezler. Bazı durumlarda da fikirlerini ve algılarını açıkça ifade ettikleri takdirde başlarına geleceklerden korktukları için düşüncelerini kendilerine saklarlar. Bu zorlukların her biriyle baş etmek için farklı stratejiler gereklidir ve geri bildirimin teşvik edildiği ve el üstünde tutulduğu bir ortam yaratmak için bu çabaya değer.
3. Bilginin aleyhimize kullanılacağından endişe ederiz:
İK veya yönetimin, isimsiz geri bildirimi, gizli emelleri için, örneğin bir performans değerlendirmesi sürecinin parçası olarak ya da elde etmek için uğraştığımız bir terfiyi almamamız için, bize karşı kullanacağından şüpheleniriz.
Çok daha olası senaryo, varsa olumsuz algıların zaten orada olduğudur. Sorun, bunların, bireyin ele alabileceği biçimde açıkça ortada olmamasıdır. Gerçek şu ki, bir lider ya da yönetici, geri bildirimi duymaya açık ve belirlenen sorunlar üzerinde çalışmaya istekli olduğunu gösterdiği zaman derhal daha iyi bir lider olarak algılanır. Yani gerçekte sağlıklı bir geri bildirim süreci, lidere ilişkin olumlu algıları artırır.
4. Baskı altında kendimizi kaybedeceğimizden endişe ederiz:
Geri bildirime ne kadar şaşıracağımızı ve o anda fazla duygusallaşmadan sindirip sindiremeyeceğimizi bilemeyiz. Öfke, kaygı, güvensizlik, gözyaşları veya profesyonelce olmayan herhangi bir çıkışla tepki vermek istemeyiz.
Stresli durumlarda doğru tepkileri vermek önemli bir liderlik becerisidir; dolayısıyla da geri bildirimin ne zaman ve nasıl sunulduğuna dikkat etmek önemlidir. Bireyin bu verileri destekleyici bir ortamda almasını ve sindirmesini sağlayacak düzenlemelerin yapılmasını öneriyoruz. Genellikle bu, 360 Geri Bildirim Raporu’nu tek başına iyice okumayı, en fazla 24 saat içinde bir koçla buluşmayı ve üzerinden geçmeyi içerir. Koç, bireyin bu verileri sindirmesine, güçlü ve geliştirilebilecek yanlarına ilişkin davranış modellerini araştırmasına ve mantıklı ama yüksek etkili bir eylem planı yaratmasına yardımcı olmak için raporu yorumlar. Böylece, olası sürprizler mahremiyet içinde karşılanabilir ve kişiye özel bir takip stratejisi uygulanabilir.
Önceden farkında olmadığımız veya bizim yaratılışımıza ait bir parçamız olduğunu düşündüğümüz belli bazı davranışları değiştirip değiştiremeyeceğimizden şüphe ederiz. Daha önce benzer geri bildirimler duymuş ve başarısız değişim girişimlerinde bulunmuş bile olabiliriz. Aynı geri bildirimi üst üste duymak bize kendimizi başarısız hissettirir.
Bu önemli bir endişedir. Bir 360 geri bildirim sürecine katılmak, bireyin değişime açık olduğu ve elde ettiği bilgileri olumlu, üretken bir biçimde kullanacağı anlamına gelir. Bu durumda, bireyin gerçekleştirmeye çalıştığı değişim girişimleri işe yaramadığında, bir koç bu konuda yardımcı olabilir. Benim en iyi koçluk deneyimlerim, güçlü bir değişme arzusu duyan, fakat bu değişimi gerçekleştirmekte başarısız olan liderler ve yöneticilerle olanlardır. Burada anahtar arzudur; araçlar, ipuçları ve hesap verebilirlik ise öğrenilebilir.