Çalışanlar, kuruluş içindeki kendi deneyimleriyle eşleşen bir Müşteri Deneyimi sunarlar. Yani ne yaşıyorlarsa onu yaşatırlar.
Hangi ölçütü seçerseniz seçin (gelir, büyüme, müşteriyi elde tutma, müşteri memnuniyeti, kayıtlı misafir sayısı, hasta memnuniyeti vb.), kuruluşunuz için ölçümleri iyileştirme konusunda Çalışan Deneyiminin, Müşteri Deneyiminden daha fazla potansiyele sahip olma sebebi işte budur. Oysa Çalışan Deneyimi'ni Müşteri Deneyiminin önünde tutmak kuruluşunuzun pahalı ve zaman alan çıkmazlara girmesini önlemenin bir yoludur. Çalışanların kalplerinin ve akıllarının tamamen bağlı olmadığı bir şirkette Müşteri Deneyimi programları başlatmanın şirketinize olası finansal ve diğer maliyetlerini bir düşünün. İşte şu günlerde bir çok şirket bunu yapıyor. Çalışan deneyimini iyileştirmeden müşteri deneyimi programları uyguluyor. Ve bir çoğu bu yüzden başarısız oluyor.
Bazı kuruluşlar da, çalışanlarının müşteri ilişkilerine zarar vermemesi için kullandıkları müşteri deneyim yazılımlarına servet harcıyor. Neden? Çünkü biliyorlar ki bu şirketlerde müşteri deneyimi çalışanlarının umurunda değil. Kötü bir deneyime sahipler ve bu yüzden bundan daha fazlasını müşteriye sağlamak için motive değiller. İşte biz buna “Eşlenik Deneyim Kanunu” diyoruz.
ÇALIŞAN DENEYİMİ KİTABIMIZI OKUYUN