Bazıları yanlışlıkla “Çalışan Deneyimi” terimini “Çalışan Değer Önermesi”, “Çalışan Markası” veya “Çalışan bağlılığı” gibi diğer popüler terimlerle karıştırır. Çalışan Deneyimi (Employee Experience – EX) bunlarla şüphesiz ki bağlantılı olsa bile eş anlamlı değildir. EX, kapsam olarak çok daha geniştir:
Çalışan deneyimi, çalışanların çalıştıkları kurum ile olan etkileşimlerine ilişkin algılarının tamamıdır.
Geçtiğimiz birkaç yıl boyunca, çalışan deneyimini anlama ve tanımlama çabası önemli bir ivme kazandı ve bu iyi de oldu. Birçok İK yöneticisinin (ve hatta pazarlama departmanlarının) “Çalışan Deneyimi Sorumlusu” gibi unvanlar kazanmasına yol açan yükselmekte olan bir trend var. Ve elbette her yükselen trendin bir sonucu olarak bu talebe karşılık vermek için daha piyasada 3-5 yıl önce üniversiteden mezun olmuş, henüz yetkin olmayan kişilerin piyasada kendilerini ''Çalışan Deneyimi Tasarımcısı'' diye pozisyonladığını, çeşitli yayınlardan derledikleri bilgiler ile süreç dökümanları oluşturarak ''Çalışan Deneyimi Atölyeleri/Kursları'' açtıklarına şahit oluyorum. Bir yandan şirketlerin mevzuyu anlamaya çaba sarfetmelerinden kaynaklanan bu gelişmeleri görmek harika. Ancak, “Çalışan Deneyimi'nin ne anlama geldiğini açıklamaları istendiğinde, aslında Çalışan Yaşam Döngüsünü (ELC) tanımlayan grafikler ve modeller ortaya koyuyorlar.
Çalışan Yaşam Döngüsü (Employee Life Cycle)
Çalışan Yaşam Döngüsü, daha geniş bir kavram olan Çalışan Deneyimi’nin kesinlikle bir parçası olsa da ondan farklıdır ve çalışanın, kurum ile ilişkisi boyunca katıldığı adımlar veya süreçlerin tümünden oluşur. Kronolojik ve sıralı olan ELC'nin bir başlangıcı ve sonu vardır. Çalışan Yaşam Döngüsü; işe alım, işe başlama, çalışan gelişimi, terfi, işten çıkış görüşmesi vb. gibi önemli olaylar ve süreçleri içerir. ELC, insan kaynakları sürecinin önemli bir parçasıdır çünkü çalışanın kurum ile ilk temasıyla başlayan ve işten ayrılmasından sonraki son etkileşime kadar oluşan adımları hesaba katar. Yine de, Çalışan Yaşam Döngüsü iki önemli yönden dolayı Çalışan Deneyiminden ayrılır: algılar ve beklentiler.
Şöyle düşünün: İki çalışma arkadaşı, Yasemin ve Emre, aynı şirkette aynı gün yeni işlerine başlıyorlar. İlk yıl aynı yöneticiye atanmıştırlar, aynı üretim tesisinde çalışırlar ve benzer iş sorumlulukları vardır. Maaşları aynıdır. Aslında, ELC'nin hemen hemen her adımı aynıdır. Oysa Çalışan Deneyimleri çok farklıdır.
Yasemin'in her ikisi de futbolla ilgilenen ve düzenli olarak akşamları antremanlara giden iki çocuğu vardır. Şirkette işe başladığında en çekici bulduğu şeylerden biri; çocuklarının iş çıkışı sportif faaliyetlerini desteklemek istediği için çok önemsediği iş-yaşam dengesinin önemine değinilmesiydi. Emre ise bekar. Geceleri partilemeye kapılmış olduğu için ve özellikle de grubuyla gitar çaldığı gecelerin ardından sabah saat 9:00'dan önce (en azından ayılmış halde) işe gelmekte zorlanıyor.
Yasemin için iyi olan yanı şu ki, şirket, sabah tam 8:00'da işe başlamaları ve işten çıkmadan önce önemli projelerin bitirilmiş olması koşuluyla çalışanların 16:00'da çıkabilmesiyle ilgili esnekliğe sahip. Yasemin bunu gerçek bir artı olarak görüyor. Diğer taraftan Emre, sabah 8:00'de başlama saati yüzünden kendisini kısıtlanmış hissediyor. Bu basitçe onun ihtiyaçlarını karşılamıyor. İşe başlarken kafasındaki “iş-yaşam” dengesi beklentisi ile ilgili, şirket politikalarının sunacağı esnekliklerin "yaşam" kısımını kolaylaştırabileceğini düşünmüştü. Ancak böyle olmadı. Aslında yöneticisine bu konuyu en son açtığında "şirket politikası kitapçığını okuması" söylenmişti. Özetle bu şirketin kuralları onun için oldukça katıydı. Eğer umut vaadederse, ki kendine göre kesinlikle vaadediyordu, bir yönetici pozisyonuna hızlıca yükselebileceğini de sanmıştı. Fakat hala bir yıl önce Yasemin ile başladığındaki konumunda ve artık yeni işler bakmaya başladı. Yasemin ise hayatından çok memnun, şirketinin politikaları kendi motivasyonlarına uygun, oysa Emre kendine iş bakıyor. İki çalışan. Aynı çalışan yaşam döngüsü deneyimleri. Çok farklı Çalışan deneyimleri!
Çalışan Deneyimi Denklemi
EX, büyük oranda algıya ve beklentilere dayanır. Algı kısmı, deneyimin sonucunu belirler. Çalışan Deneyimi, her zaman yaşanılan gerçeklerin kendisine değil, çalışanın neler olduğuna dair algısına dayanır. Bundan dolayı Yasemin ve Emre aynı deneyime sahip olsalar bile EX’ler birbirinden tamamen farklı olabiliyor.
Çoğu kurum bu kavramı anlamakta başarısız olur. Parlak bir EX yaratmanın; evrensel olarak çekici olduğuna inandıkları bir takım avantajlar ortaya attıktan sonra kendilerini “çalışmak için harika yerler” diye adlandırma meselesi olduğuna inanıyorlar. Yine de çalışanları hala bağlı değildirler ve çalışan deneyimi beklentilerinin, aradıkları şeylerle daha uyumlu olduğu başka yerlere giderler.
Beklentileri Karşılamak
Pozitif bir Çalışan Deneyimi, şirketin çalışanının önüne sunduğu şeyden ibaret değildir. Çalışan Yaşam Döngüsü’nde meydana gelen olaylara da tamamen bağlı da değildir. Aksine, çalışanın bu deneyimleri nasıl algıladığının ve bu deneyimlerin beklentileri karşılayıp karşılamadığının bir sonucudur
BU YAZIYI OKUYANLAR BUNLARI DA İNCELEDİ
Çalışan Memnuniyeti, Bağlılığı ve Deneyimi Arasındaki Fark Nedir
Çalışan Deneyimi Denklemi Nasıl Çözülür?
Verileri Kullanarak Çalışan Deneyimi Nasıl Tasarlanır?