Vitalsmarts’ın sonuçlandırdığı son araştırma gösteriyor ki, insanların üzerlerinde baskı olduğunda, takımların başarısı ancak yöneticilerinin bu konudaki gücü kadar olabiliyor.
Türkiye temsilcisi olduğumuz ve ABD ‘’Top 20’’ listesindeki eğitim firmalarından biri olan VitalSmarts tarafından yapılan son araştırma gösteriyor ki, bir yöneticinin stres altındayken iletişim kurma yetkinliğine sahip olması ya da olmaması takım performansını doğrudan etkiliyor.
Özellikle baskı altındayken içine kapanan ya da öfkeden patlayan yöneticilerin takımlarının moralleri düşüyor, bunun sonucunda terminlere, bütçeye, kalite ve performans standartlarına uymama ihtimalleri artıyor.
Dahası bu takımlar müşterileri kendilerinden uzaklaştıracak tarzda davranıyorlar. Ve maalesef, birçok takım, durumu uygun bir şekilde yönetmek yerine, çabuk sinirlenen yöneticilerin kurbanı oluyor. 1334 kişiyle yapılan araştırmaya göre, her 3 yöneticiden en az 1’i yüksek bahis ve baskı durumlarını yönetmiyor.
Yöneticilerin lider özelliklerindeki bu erozyon, sadece şirketlerin temel başarı ölçütlerini etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda yöneticiye bağlı çalışan personelde de benzer şekilde önemli bir domino etkisi yaratıyor. Araştırma, çabuk sinirlenen yöneticiler tarafından yönetilen takımların da aynı şekilde stresi yönetmekte başarısız olduklarını gösteriyor.
VitalSmarts Araştırma Bölümü Başkanı David Maxfield, bu çalışmanın liderlerin iletişim tarzının ne kadar etkili olduğunu işaret ettiğini belirtmektedir.
Maxfield; “Hiç kimse, etrafından izole olarak yaşamaz. Baskı sırasındaki davranışlarımız, teraziyi iyi veya kötü tarafa çekmekte muazzam bir güç oluşturur. Biz kötü bir şekilde davrandığımızda, sadece diğer insanların egosunu ya da duygularını incitmiş olmayız, onların performans yeteneklerini olumsuz yönde etkileriz.
Maxfield’in yakın çalışma arkadaşı ve aynı zamanda en çok satanlar listesindeki Crucial Conversation kitabının yazarlarından Joseph Grenny de bu durumun toplumda nasıl bir rol oynadığının altını çizmektedir. ‘’Liderler sadece iş hayatında değil, politikada, toplumda ve sosyal hayatta, her yerde diğer insanlar üzerindeki tesirlerinin farkına varmalıdırlar. Liderleri takip edenler, sadece onların kötü iletişim alışkanlıklarını aynalamakla kalmayıp, aynı zamanda sonuçları da baltalayacak bir şekilde davranmaktadırlar.
Çalışma, aynı zamanda olumlu bir değişim fırsatını da öne çıkarmaktadır. Dışarıdan gelen baskılara rağmen diyalogda kalmayı beceren yöneticilerin takımları çok daha iyi bir performans çıkarmaktadır. Böyle yüksek bahislerin ve baskının olduğu durumlarda soğukkanlı, toparlayıcı, samimi, anlamaya meraklı, doğrudan ve dinlemeye istekli şekilde iyi iletişim kuran yöneticilerin takımları sadece daha mutlu olmakla kalmayıp, daha bağlı hale de gelmekteler.
Yaygın düşüncenin tersine bir yöneticinin stresli ve bahislerin yüksek olduğu durumlarda iletişim kurma yetkinliğinin olması ya da olmamasının yaşı ya da cinsiyetiyle hiçbir ilgisi yok. Bu faktörlerin hiç birisi stres altında diyalog becerileri ve davranışlarıyla ilişikli değil. Ve araştırmacılar bunun anahtar bir bulgu olduğunu belirtmekteler.
Maxfield “Bahisler yüksek olduğunda diyalogta kalma yetkinliğimizin, genetik veya doğuştan gelen faktörlere bağlı olmadığını’’ söylemektedir. ‘’Bu becerileri herkes öğrenebilir ve bunu sadece bireysel olarak daha etkili ve verimli olmak için değil, aynı zamanda bir takımı başarıya götürmek için öğrenebilir ve kendine adapte edebilir.
Grenny ve Maxfield yöneticilerle, stres altındayken tarzlarını iyileştirmek ve yönettikleri kişilerden daha iyi sonuçlar almak için kullanabilecekleri bir iki ipucunu paylaşıyorlar:
1.Hemen Konuşun
Stres ve baskıyı sezdiğimizde, çoğumuz konu hakkında konuşmanın riskini düşünerek, sonuç ne olursa olsun konuşmamaya karar veririz. Diyalog konusunda başarılı olan kişiler ise ilk olarak konuşmanın risklerini düşünmezler, konuşmamanın risklerini düşünürler. Hemen ve ara ara bunu konuşmazlarsa, durumu daha da kötü hale getirmeyi seçtiklerinin farkındadırlar.
2.Hikayenizi sorgulayın
Tehdit altında veya stresli hissettiğimizde, kendimize mağdur, kötü adam ya da çaresizlik hikayeleri yazarak, negatif duygularımızı daha da büyütürüz. Hikayelerimizi sorgulayarak, duygularımızın kontrolünü ele almak yerine, kötü adam hikayeleriyle, diğer insanların negatif özelliklerini abartırız, mağdur hikayeleri bizi problemin içinde hiçbir rolü olmayan masum kurbanlar yapar. Ve çaresizlik hikayelerinde ‘’yapabileceğim hiçbir şey yok’’ diyerek, aşırı reaksiyonumuzu ya da hiç bir şekilde harekete geçmiyor olmamızı makul hale getiririz.
3.Güvenli bir ortam oluşturun:
Baskı altında iletişim kurarken hissettiğiniz duyguların olumlu niyetinizi esir alma olasılığı yüksektir. Sonuç olarak, karşımızdaki kişiler sizin sert tavrınızdan ötürü ya savunmacı bir hale geçerler ya da geri çekilirler. İnsanların size karşı savunmacı olmalarının nedeni, onlara söylediklerinizin içeriğinden daha fazla, söylediklerinizin gerisinde var olduğunu düşündükleri niyetiniz ile alakalıdır. Bu nedenle, stresli olduğunuzda, ilk olarak olumlu niyetinizi paylaşın. Eğer diğer kişiler sizinle birlikteyken kendilerini güvende hissederlerse, size karşı çok daha fazla açık olacaklardır.
4.Gerçeklerle başlayın:
Bahisler yüksek olduğunda beyinlerimiz genelde çok iyi çalışmaz. Biz insanlar, kavrama verimliliğimizi en üst seviyede tutmak adına, duyguları ve sonuçları oluşturan gerçekleri değil, ama bu oluşan duyguları ve sonuçları hafızamıza depolamaya daha fazla eğilimliyiz. Herhangi bir stres karşısında eyleme geçmeden önce, konuyla ilgili gerçek verileri toplayın. Düşünmenizi veya hissetmenizi sağlayan temel bilgileri toplayıp, bunların üzerinden geçerek düşünün. Bu gerçeğe dayanan bilgileri kendi duygularınızla bağlantı kurmak ya da diğer kişilerin sizin reaksiyonunuzun şiddetini anlamalarına yardımcı olmak için kullanın.
VitalSmarts Hakkında: Amerika’da Top 20 Eğitim Şirketinden biri olarak seçilmiş olan, VitalSmarts Crucial Conversations®, Crucial Accountability®, Getting Things Done®, and Influencer Training® eğitimlerinin, aynı zamanda New York Times en çok satan kitaplar listesindeki aynı isimli kitapların da sahibidir.
VitalSmarts Fortune 500’de yer alan 350 şirkete danışmanlık yapmış ve dünyada 3 milyondan fazla kişiyi eğitmiştir. Türkiye’deki tek yetkili temsilcisi Success Programme şirketidir.
BUNU BEĞENDİYSENİZ HOŞUNUZA GİDECEK DİĞER İÇERİKLER;
Webinar: Asabi Yönetici Etkisi
Podcast: Psikoloji Bozan Yöneticiler
Podcast: Bu ülkede 2 Milyon Lider Var Mı?