The Success Programme Blog

Terfiniz ile İlgili Yöneticiniz Samimi Davranmıyorsa

Written by Bahar Sen, Kurucu Ortak | 10.May.2019 07:14:02

Sevgili Bahar,

Yakın bir zamanda, direktörlüğe terfim geri çevrildi. Yöneticim, bu kararın mülakatta bulunan diğer kişilerin oyuyla verildiğini söyledi. Eğer onlar bu pozisyon için beni uygun görselerdi, bu durumda kendisinin beni zaten terfi ettirmek istediğini söyledi. Ben onun verilen kararla ilgili hesap verebilir davranmadığını hissettim ve bana karşı dürüstlüğüne güvenemedim.

Bu konuda onunla bir konuşma yapmaya çalıştım. Pozisyon ilk açıldığında başvurmam için beni cesaretlendirmişti. Ben de ona kendisinin bir yıl önce bana ‘’çok iyi bir yönetici olduğumu ancak bir direktör olmak için henüz hazır olmadığımı’’ dediğini hatırlattım. Bunun bir yıl önce olduğunu ve artık kendimi kanıtladığımı – VE DE performans değerlendirmemde alınabilecek en yüksek puanı aldığımı söylemişti. Tüm bu konuşmaların üzerine pozisyona başvurmuştum. Şimdi ise, ne yapalım olmadı deyip, yaptığım şeyi bir yıl daha yapmaya devam etmemi söylüyor. Onunla mülakat sonrası yaptığımız konuşmadan beri de benimle neredeyse hiç konuşmuyor. Bu durumla nasıl başa çıkmalıyım?

İmza,
Takılıp Kaldım

Sevgili Takılıp Kalan,

Evet takılıp kalmışsın. Pek çok kişinin de benzer şekillerde takılıp kaldığını tahmin ediyorum. Yaşadığın durumu okuduğumda şunu görüyorum; önce kendini takılıp kalmış hissetmişsin, bununla ilgili yöneticinle açıkça konuşmuşsun ve şimdi daha da fazla (ama tamamen farklı bir şekilde) kendini takılıp kalmış hissediyorsun gibi görünüyor. Daha önce tartışılmayanlara değindiğinde, en büyük zorluklardan birini keşfetmişsin: tartışılamayanı tartışırken yeni bir tartışılamayan ortaya çıkmış. Bu türden etkileşimlerin çok hızlıca gerçekten alengirli bir hale gelebilmesinin sebebi budur. Sonuçta, bir kişinin iş yerindeki genel memnuniyetini etkileyen en önemli faktörlerden biri, yöneticisiyle olan ilişkisidir. Dolayısıyla, kendini böyle bir durum içinde bulduğunda, Kritik Konuşmalar’dan birkaç fikir sana yardımcı olabilir.

Örneğin, İMİ ile ayrıştırmayı düşünebilirsin. İMİ; İçerik, Model ve İlişki anlamına gelir ve herhangi bir konuşmada ele alınabilecek farklı türden sorunları temsil eder. 

İçerik, bir sorunun tekil bir olay olmasıdır ve en iyi ele alındığı zaman, sorunun ilk ortaya çıktığı zamandır.

Model sorunu, bir İçerik sorununun daha uzun bir süre boyunca devam etmesi ve tekrar etmesidir. 

İlişki sorunu konunun artık diğer kişiyle olan ilişkinizi zedelemesine dair bir sorundur. Çoğunlukla, İlişki sorunları kontrol altına alınmamış model sorunlarının sonucudur.

İnsanların deneyimlediği kronik sorunların çoğunluğu esasında İçerik değildir, tekrar ediyorum, içerik değildir. Bunlar model ya da ilişki sorunlarıdır ve genelde de ağırlıklı olarak ilişki sorunlarıdır. Örneğin senin durumunu alalım. İçerik nedir? Eğer terfi konusuysa, haklısın. Bu kolay kısmıydı. Bundan sonrası biraz daha zorlaşıyor. Terfi edilmemek, ele alınması gereken meşru bir endişe olsa da sen daha önemli ve riskli bir konuya yani yöneticinin sana karşı dürüst olmadığına dair bir konuya geçtin. (ki bu bir İlişki sorunudur). Takılıp kalmış hissettiğin için İçerik’ten İlişki’ye geçtin ki eğer bu doğru bir yaklaşım olsaydı bu takılmaktan kurtulup kafanı rahatlatırdı. Ancak bunun yerine kendini daha da fazla takılıp kalmış hissettin. Bu sanki açıkça konuştuğun için cezalandırılman gibi (en azından böyle hissettirebilir).  

KRİTİK KONUŞMALAR EĞİTİMİ

Şimdi yeni bir İlişki sorunuyla uğraşıyorsun. Çoğu insan bu noktada durumun zamanla düzeleceği umuduyla bitmesini beklemeyi dener. Bitmesini bekleme stratejisi bazen işe yarasa da çoğu zaman işe yaramadığını görüyorum. Bunun durumda, STATE – (Kendi Yolunu İfade Et becerilerini) ya da KEŞFET becerilerini kullanmanı öneririm.

STATE becerilerini, sahip olduğumuz endişeleri dile getirmek için; KEŞFET becerilerini ise diğer kişilerin sahip olduğundan şüphelendiğimiz endişeleri ortaya çıkarmak için kullanıyoruz. Hangi becerileri kullanacağın, duruma nasıl yaklaşmak istediğine bağlıdır. Eğer endişeni paylaşmak istiyorsan, STATE becerilerini kullan. Eğer patronunun, senin niyetin hakkında hatalı bir sonuca varmış olabileceğine inanıyorsan KEŞFET’i kullan. Bu vakada ise, her iki becerinin de nasıl işlediğine dair fikir edinmek için karma bir yaklaşım kullanalım.

STATE becerilerinden Gerçekleri Paylaşmak ile başlayabilirsin. “Terfi hakkındaki son konuşmamızdan beri eskiden olduğu şekilde bağlantı kuramıyoruz gibi görünüyor. Konuşmayı yapmadan önce, günde iki ya da üç defa konuşuyorduk. Şimdi ise, sadece bir proje veya görev gerektirdiği zaman konuşuyoruz gibi görünüyor (STATE). Zamanlama olarak baktığımda bu durum benim size karşı olan güven seviyemle ilgili yaptığım konuşmayla ilgili gibi görünüyor. O konuşmamla ilgili rahatsız mı hissediyorsunuz? (Keşfet)”

Eğer merak ediyorsanız, bu iki beceri karma kullanılmak için yaratılmıştır. STATE becerilerini doğru şekilde kullandığımızda, bizi doğal olarak KEŞFET’e doğru yönlendirirler. Ve benzer biçimde, eğer Keşfet becerilerinde iyiyseniz, etkin bir şekilde Yolunu İfade Etmek (STATE) için gerekli koşulları yaratırsınız.

Şimdi, kendi beğendiğin şekilde ve kendi tarzına uygun olan daha farklı cümle yapıları bulabilirsin ama umarım bu, yöneticinle sorunu ele alman için sana bir yol sunar. Ayrıca, konuyu açmandaki pozitif niyetini de paylaşmanı öneririm. Yöneticinin, senin bu konuşmayı yapma motivasyonlarını anlaması, negatif varsayımlarını engellemeye yardımcı olacaktır.

Sevgiler,
Bahar