Öncelikle mutlu olmak ne demektir? Psikolojide mutluluk nasıl tanımlanır? Farklı mutluluk türleri var mıdır? En önemlisi, gerçek mutluluğu nasıl bulabiliriz?
İçsel motivasyon üzerine çığır açan çalışmalarında Profesör Steven Reiss, bu iki mutluluk türünü “haz temelli mutluluk” ve “değer temelli mutluluk” olarak adlandırdı. Haz temelli mutluluk, insanların iyi bir film izlerken, eğlenceli bir partideyken veya sevdikleri bir tatlıyı yerken yaşadığı duyusal keyfi ifade eder. Azalan marjinal fayda yasasına tabi olan bu mutluluk türü, genellikle birkaç saatten fazla sürmez.
Değer temelli mutluluk ise, insanların yaşamlarını anlamlı bulduklarında hissettikleri derin tatmin duygusunu anlatır. Bu tür mutluluk kalıcıdır; çünkü hem azalan marjinal fayda yasasından etkilenmez hem de hatırlandıkça tekrar deneyimlenebilir. Örneğin ebeveynler, çocuklarını yetiştirirken hissettikleri sevinci sadece anımsayarak bile değer temelli mutluluğu yaşayabilir.
Bu iki mutluluk türü, insanların acı çekerken mutlu veya haz alırken mutsuz olabilmelerini açıklar. Örneğin, sevdikleri için kan bağışlayan biri, bu fedakâr davranışından dolayı mutlu hissedebilir; oysa kan vermenin fiziksel hissi hoş değildir. Tersine, cinsel ilişki sırasında haz duyulsa da, kişi yaşamını amaçsız buluyorsa genel olarak mutsuz olabilir.
Değerlerimizi onaylayan bir yaşam tarzı benimseyerek hayatı nasıl anlamlı deneyimleriz?
Değer temelli mutluluğa ulaşmanın ilk adımı, Sokrates’in “kendini bil” öğüdünü takip etmektir. Tam da bu amaçla geliştirilen Reiss Motivation Profile® (RMP), bir kişinin içsel motivasyonlarını ve temel değerlerini ölçer. Örneğin, RMP’nin Bağımsızlık ölçeği, öz-yeterlilik arzusunu değerlendirir. Bu ihtiyacı yüksek olanlar kişisel özgürlüğe değer verirken, düşük olanlar iş birliğini önemser. Bir diğer ölçek olan Sosyal İlişki ise akranlarla birliktelik arzusunu ölçer. Bu ölçekte yüksek puan alanlar, sosyalleşmenin getirdiği aidiyet duygusuna değer verir; düşük puanlılar ise mahremiyet ve yalnızlığı tercih eder. RMP, 16 farklı içsel motivasyonu ve bunlarla ilişkili değerleri değerlendirir. Ancak araştırmalar, bu motivasyonlardan yalnızca beş veya altısının bir birey için en önemli olabileceğini gösteriyor.
Kişi en önemli motivasyonlarını ve değerlerini öğrendikten sonra, ikinci adım mevcut yaşam tarzının hangi ihtiyaçlarını karşıladığını ve hangilerini engellediğini belirlemektir. Örneğin, RMP Düzen motivasyonu yüksek olan biri yapı ve istikrara büyük önem verir. Böyle biri planlama ve organizasyon gerektiren bir kariyerde tatmin olurken, esneklik ve spontanlık isteyen bir işte huzursuz hisseder.
Mutluluk arayışının üçüncü adımı, kişinin en önemli değerlerini doğal olarak onaylayan ilişkiler, kariyerler ve hobiler seçmesidir. RMP Statü (toplumsal konuma dayalı saygı görme arzusu) ihtiyacı yüksek olanlar, zenginlik sembollerine ilgi duyan kişilerle en iyi şekilde ilişki kurar. Fiziksel Aktivite (kas egzersizi arzusu) ihtiyacı düşük olanlar, hareketsiz yaşam tarzlarına uygun masa başı işlerde başarılı olabilir. İdealizm (sosyal adalet arzusu) ihtiyacı güçlü olanlar ise evsiz barınaklarında gönüllü çalışmaktan keyif alabilir.
Haz verici duyumlar geçici bir olumlu duygu durumu yaratabilir. Ancak çalışmalar gösteriyor ki davranışlarımız değerlerimizle uyumlu olduğunda, genel bir iyi olma hali ve yaşamımızın anlamlı olduğuna dair kalıcı bir his deneyimleriz. Kısacası, gerçek mutluluğu bu şekilde buluruz.