Bu nedenlerden ilki çok açık: Çünkü artık başka çareniz yok! İyi bir eğitmen, işinin dijital yönünü görmezden gelemez, o kadar.
Pek çok işin sürekli olarak yeniden icat edildiği ve biçimlendirildiği, her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu bir çağda yaşıyoruz. Koskoca bir profesyonel eğitmen kuşağı için de işler epey değişti. Yakın zamana kadar esas olarak yüz yüze ve tüm gün süren eğitimlere odaklanan insanlar, şu anda COVID-19'un etkisi ile birlikte uzaktan, çevrimiçi karma ve kısa süreli eğitimler ile daha çok ilgileniyor.
Çalışanlar da değişti ve değişiyor. Özellike Pandemi sonrası dönem değişimi zorunlu hale getirdi. Diğer yandan 2026’da Y kuşağı faal nüfusun %75’ini temsil ediyor olacak. Peki sizce bu ve bundan sonra gelen kuşaklar nasıl öğrenecek? Flipchart ( yazı tahtası) ve kalemleri ile mi? Yapmayın! Bugün, işe giderken arabada, serviste, otobüste ya da ofiste iki toplantı arasında olsun, ne zaman istersek eğitime erişebilmemiz gerekiyor.
Bu yüzden eğitimlerinizi dijitalleştirmek yalnız modern dünyadaki değişime verilecek doğru bir yanıt olmakla kalmaz, birden fazla parametreyi de iyileştirmenizi sağlar.
Dijital eğitim teknolojilerin belli bir amacı vardır: Eğitimlerinizi daha dinamik hale getirmek!
Kullandığınız mecrayı değiştirmek, onun görünümünü de değiştirmeyi beraberinde getirir: Dijital teknolojileri kullanıyorsanız, içerik de çekici olmalıdır.
Katılımcıların ilgisini tamamen çekebilmek için, eğitim oturumlarınızı daha eğlenceli hale getirmeye çalışın: Sparkup gibi dijital teknolojiler, farklı senaryolar yaratmanıza ve etkileşimi teşvik etmenize olanak sağlar; bu da katılımcıların dikkatlerini yüksek bir seviyede tutarak bilgiyi hatırlamalarına yardımcı olur.
Program kişiye özel olduğunda insanların daha iyi öğrendiği bir sır değil. Diğer taraftan, eğitimlerinizin hesaplı olmasını istiyorsanız farklı gruplar için uygun olmalılar.
Dijitalleşme bu ikisini bir araya getirmenize ve her katılımcının profiline uygun olarak kişiselleştirilebilir, uyarlanabilir bir öğrenme programı yaratmanıza imkân sağlıyor.
Örneğin, Success Programme eğitimlerinde kullandığımız Sparkup dijital öğrenme teknolojisiyle onlarca farklı deneyim yaşatabilirsiniz ancak başlıcaları şunlar;
Karma öğrenme, yüz yüze eğitimle uzaktan eğitimi çekici ve keyifli bir biçimde bir araya getiren bir karışımdır.
Dijitalleşmenin tüm avantajlarına rağmen, geleneksel yollarla öğrenen katılımcıların %90’ı eğitimi tamamlarken, uzaktan öğrenme programları için bu oran yalnızca %50’dir.
Bunun çaresi, ikisini harmanlamaktır: Karma eğitim yöntemleri, MOOC denilen büyük kitlelere açık öğrenme platformları ve toplantı arası öğrenme uygulamaları sayesinde yüz yüze eğitimle uzaktan öğrenmeyi bir araya getirmeye imkan tanır.
Oyunlaştırma, dijital öğrenmenin, hedef kitlenin dikkatini çekmeye yardımcı olan önemli bir aracıdır.
Oyun her iki tarafa da değişim getirir: “Eğitmen, bir öğretmen olmaktan çıkarak bir performansçıya dönüşür. Bilgiyle oynayan, onu atıp tutan, işe yaratan ve kendisi yerine oyuna odaklanan bir animatöre döner,” diyor, profesyonel eğitmen Aurélie Dieu.
Dijitalleşmeyi paraya çevirsek para biriminin adı veri olurdu!
Veri toplamak ve analiz etmek, öğrenme hızını, katılımcıların memnuniyet derecesini ve eğitim yatırımınızın getirisini ölçmenizi sağlar.
Bir kez daha, dijitalleşme, bir takım basit dijital araçlar sayesinde bu bilgiyi toplamayı kolaylaştırır. Örneğin bizim ürünümüz eğitim oturumundan sonra elde edilen tüm veriyi toplayıp analiz etmenizi sağlar; böylece eğitimin etkinliği ölçülüp, eğitim programı katılımcıların ihtiyaçlarına uyarlanabilir.
DİJİTAL EĞİTİMLER HAKKINDA BİLGİ ALMAK İÇİN AŞAĞIDAKİ FORMU İLETİN