New York Times çok satan kitaplarından Kritik Konuşmalar’ın yazarı Joseph Grenny’nin yaptığı yeni araştırmaya göre, katılımcıların %89’u, teknolojinin duyarsızca veya uygunsuzca kullanımı yüzünden ilişkilerinin zarar gördüğünü belirtti. Ama buna rağmen çoğu kişi sessiz kalarak bu durumun acısını çekiyor.
2,025 kişiyle yapılan çalışmaya göre, 10 kişiden 9’u iş arkadaşlarının veya ailelerinin, dijital araçlarındaki (telefon, bilgisayar, tablet vb gibi) bir şeyi takip etmek adına en az haftada bir kere kendilerine ilgi göstermediğini bildirdi. 4 kişiden 1’i ise Dijital Ekran Duyarsızlığı (DED) yüzünden bir arkadaşı veya aile üyesiyle arasının çok ciddi şekilde açıldığını söyledi.
Peki bu kadar aşikar olan DED’yla ile karşılaştığımızda ne yapıyoruz?
Ankete göre, çoğumuz hiçbir şey yapmıyor. 3 kişiden 1’i, DED’yla baş etmek için bunları tamamen görmezden geldiğini kabul ediyor.
Pekala, bu hatayı tekrarlayan kişiler eşiniz, çocuğunuz, en yakın arkadaşınız veya iş arkadaşınız olduğunda neler olur? Yakın ilişkilerde bile, insanlar açıkça konuşmakta yine de zorlanıyorlar. Aslına bakarsak, neredeyse 3 kişiden 2’sinin, diğer kişilerin teknolojiyi uygunsuz kullanımlarının etkisini azaltmak konusunda hiçbir fikri yok. Hiçbir şey söylemeyen bu kişiler, duyarsız ve kötü davranışları sessizce onaylamış oluyorlar.
Araştırma gösteriyor ki; DED’yla hızlıca ve içtenlikle yüzleşmek için gereken bir dizi beceri olmaksızın duyarsızlığın yaygınlığı ve vahameti artmaya devam edecek. Ancak anket, açıkça konuşma konusunda becerikli olan bir azınlığı da belirledi. Bu ses çıkaran azınlık, DED’nın ilişkilerine olan olumsuz etkisini azaltmanın yollarını buluyorlar.
Ankete katılanların;
%87’si DED’nın geçen yıla göre şimdi daha kötü durumda olduğunu söylüyor.
Zor yolu seçin. Bazı DDD'ları aciliyetten veya gereklilikten oluşur o yüzden iyi niyetli olduklarını varsayın. Empati kurarak şuna benzer bir şey söyleyin: “Durum önemli gibi görünüyor. Eğer bu aramaya veya mesaja cevap vermen gerekiyorsa ben daha sonra tekrar gelebilirim”
Tane Tane Anlatın. En anlaşılır ve açıklayıcı şekilde konuşmak çoğu zaman sonuca ulaştırır. Muğlak taleplerde bulunmak, pasif agresif tavırlar sergilemek yerine belirgin sınırlar koyun. “Bu toplantıya tüm dikkatinizi vermenizi istiyoruz o yüzden lütfen cep telefonlarınızı kapatın” gibi şeyler söyleyebilirsiniz.
Etkisini Söyleyin. Diğer kişinin ahlaki yönü hakkında yargılamalarda bulunmak yerine, DED'nın tekrarı durumda ne gibi sonuçların ortaya çıkacağını açıklayın. “WhatsApp'ınızın mesaj sesi konsantrasyonumu bozuyor, lütfen kapatabilir misiniz? Teşekkürler” diyebilirsiniz.
Kendinizi Üzmeyin. İnsanların söylediklerinize hemen uyum gösterip göstermediğine bakarak tesir etkinizi ölçmeye kalkmayın. Yaptığınız müdahale bir kontrolcülük olarak kayda geçer ve yeni normların oluşmasını yavaşlatır.
Aldırmayın. Eğer her taktiği denediğiniz halde dijital ekran duyarsızlığında bulunan kişi bunlara uyum göstermiyorsa, aldırmayın. Bu güvenliğinizi tehlikeye atmadığı sürece yolunuza devam etmeniz daha iyidir.
ARAŞTIRMA HAKKINDA.
Bu çalışma, Şubat 2014’te online bir anket aracılığıyla 2.025 kişiden yanıtlar topladı. Hata payı yaklaşık olarak %3’tür
YENİ BECERİLER ÖĞRENİN.
Kritik Konuşmalar Eğitiminin size nasıl yardımcı olabileceğini öğrenmek için www.successprogramme.com/tr adresini ziyaret edin veya +90 216 681 63 81'i arayın.