Aşağıdaki yazı ilk olarak 17 Kasım 2010’da yayınlanmıştır.
Sevgili Kritik Beceriler,
Bayram tatili yaklaşırken, kendimi ailemle zorlu bir ikilemin içinde buldum. Karımla bayramlarda yedi saat uzakta oturan annemle babamı ziyaret etmek gibi bir âdetimiz var. Bu yıl annemler, kız kardeşimin de orada olacağını bildirdiler. Kız kardeşim madde bağımlısı ve otuz yıldır hapse girip çıkıyor. Her çıkışında artık hayatını toparlayacağını söylediği için annemle babam önüne kırmızı halılar seriyor. Eski yıkıcı alışkanlıklarına döndüğü zamansa görmezden geliyorlar.
Bu durum yıllardır annemlerle biz beş kardeş arasında bir sürü soruna neden oldu. Bayramı onlarla geçirme âdetini sürdürmek istiyorum, fakat kız kardeşimle aynı evde kalmak konusunda kendimi rahat hissetmiyorum. Kırsal bir bölgede yaşadıkları için etrafta otel gibi seçenekler de yok.
Bence sadece iki seçeneğim var: Ya bu âdeti sürdürüp tatili kendime zehir edeceğim (ki bunu yapmak tehlikeli bile olabilir) ya da vazgeçip ebeveynimle ilişkime zarar vereceğim. Ben burada hiçbir şekilde kazan-kazan göremiyorum. Lütfen yardım edin.
İmza,
Sıkışmış
Sevgili Sıkışmış,
İzin verirseniz, biraz felsefeye girecek ve yaşamın amacıyla ilgili görüşlerimi paylaşacağım. Amacım sizi bu görüşün doğruluğuna ikna etmek değil, sadece önerilerimin bağlamını açıklamak.
Bana göre hayat, ayrılmaz biçimde bağlı olduğumuz insanlarla yakınlıklar kurmaktan ibaret. Aile de bu kategorinin en başında geliyor.
Bunun sizinle diyaloğumuz bakımından şöyle bir anlamı var: Kendimi sizin yerinize koyabiliyorum. Benim de bağımlılıkla mücadele eden sevdiklerim oldu. Aylarca emek vererek kaydettikleri ilerlemeyi yok edişlerini ve yeniden hapse ya da sokaklara düşüşlerini görmek hayatımın en büyük acılarından biri olmuştur hep. Aynı derecede acı veren bir diğer şey de, yakınlarının bu yıkıma zemin hazırlayan davranış biçimleridir. Bu kahredici durum karşısında genellikle iki refleks arasında gider gelirim: Ya dizginleri elime almak konusunda dayanılmaz bir istek duyarım ya da kendimi durumdan tamamen uzaklaştırırım.
Ve bu reflekslerin ikisi de benim yaşamın amacıyla ilgili görüşümle, yani kusurlu insanlarla yakınlık kurabilecek karakteri geliştirme düsturumla uyumlu değildir. Kontrolü elime almaya veya bağımlılıkla mücadele eden sevdiklerimle arama mesafe koymaya çalıştığımda, hayatımın yoksullaştığını ve karakterimin zayıfladığını hissederim.
Kendimi sizin yerinizde bulduğumda mesele şuna dönüşür: En sorunlu sevdiklerimin üzerinde bile olumlu bir etki yaratabilecek şekilde yakınlığı nasıl korurum?
Bu kadar felsefe yeter. Gelelim sizin durumunuza.
Her şeyden önce, olası bir tehlikeden söz ediyorsunuz. Bununla kastettiğiniz, çocukları kız kardeşinizin madde kullandığı bir ortama sokmaksa, ben olsam vazgeçer ve ebeveynime bu kaygımı açıklardım. Bunu yaparken de bu kararı kız kardeşinizin dışlanmasını sağlamaya yönelik bir tehdit olarak kullanmaktan kaçınırdım. Kız kardeşinizi davet etme arzularını anladığınızı ve bunun hem onlar hem de kız kardeşiniz için güzel bir deneyim olmasını umduğunuzu, fakat çocuklarınız nedeniyle tedbir alma ihtiyacı hissettiğinizi açıklayın. Bayram günü telefon ederek ebeveyninizle kız kardeşinizi kutlayabilir, böylece kararınızı yanlış anlamalarını da engelleyebilirsiniz.
Eğer gitmeye karar verirseniz, yapmanız gereken birkaç kritik konuşma olacak:
1. Güdüler.
Güdülerinizi değiştirmeniz gerekiyor. Bu bayram evdeki havaya huzur ve uyum yerine belirsizlik ve tuhaflık hâkim olabilir, fakat yine de anlamlı bir bayram olabilir. Hatta öncekilerden çok daha anlamlı olabilir. Amacınız kız kardeşinizi tedavi etmek ya da ebeveyninize doğru yolu göstermek değil. Daha fazla yakınlık kurmak için, her biriyle ilişkinizi geliştirmek. Bunu yapmak, ileride hepsinin hayatındaki olumlu etkinizi artırabilir.
2. Sınırlar.
Kız kardeşinizi ya da ebeveyninizi kontrol edemezsiniz, fakat kendinizi kontrol edebilirsiniz. Önceden, orada ne gibi durumlar yaşanabileceğini düşünün. Sonra kendinize şöyle sorun: “Eğer gerçekte istediğim, kız kardeşimi ve ebeveynimi olumlu bir biçimde etkilemekse, ben bu durumlara nasıl tepki vereceğim?” Bu kararı vermek için o anın duygusallığını beklemeyin. Bunu önceden iyice düşünün.
Sonra bu sınırları ebeveyninizle konuşun. Onları sevdiğinizi ve bayramda beraber olmayı istediğinizi, ancak olası kimi zorluklarla baş etmek için kendinize ait görüşleriniz olduğunu açıklayın. Onlardan sizinle aynı fikirde olmalarını beklemiyorsunuz, sadece onların huzurunu kaçıracak bir davranışta bulunmanız gerekmesi halinde bunu hangi niyetle yaptığınızı anlamalarını istiyorsunuz.
KRİTİK KONUŞMALAR EĞİTİMİ
Örneğin, eğer kız kardeşiniz uyuşturucu kullanırsa, oradan ayrılmayı ya da polisi çağırmayı tercih edebilirsiniz. Oraya gitmeden önce bu sınırları ebeveyninizle konuşarak, üzerlerinde anlaşıp anlaşamayacağınıza bir bakın. Eğer aranızda önemli bir fikir ayrılığı varsa, buluşmaya katılmamayı seçebilirsiniz. Böyle olduğu takdirde bu kararınızı cezalandırıcı bir biçimde açıklamamaya özen gösterin. Kararınızı ebeveyninizi sizin koşullarınızı kabul etmeye zorlamak için kullanmayın. Sizinle aynı fikirde olmama haklarına saygı gösterin. Onları duyduğunuzu belli edin. Sevginizi ifade edin. Ortalık biraz daha sakinleşince onları ziyaret etmenizin uygun olup olmadığını sorun.
Bu iki konuşmayı yaptıktan sonra oraya gitmeye karar verdiğiniz takdirde, sözlerinize sadık kalın. Kız kardeşinize sevginizi göstermek için ufak adımlar atın. Kendinizi olası bir hayal kırıklığına veya reddedilmeye hazır tutun. Bugün kız kardeşinizle ilişkinizi iyileştirmek, sizi ileride bir gün onu bağımlılıktan kurtulmak konusunda etkileyebilecek bir konuma sokabilir. Bu süreç iki ileri bir geri şeklinde ilerleyebilir (benim hayatımdaki bazı kişilerle böyle oldu).
Bunlar karmaşık ve zor durumlar olmakla birlikte, bu bayram benim en çok şükrettiğim şeylerden biri, uzun süredir en umutsuz durumdaki sevdiklerimden biriyle kurmuş olduğum yakınlık.
Umarım hadsizlik etmemişimdir. Sizin durumunuzu yanlış anladıysam ya da kendi görüşlerimi uygunsuz şekilde size dayattıysam lütfen affedin ve kusurlarımın aramıza girmesine izin vermeyin.
İçtenlikle,
Joseph