Günümüzün hızla gelişen dünyasında yapay zeka (AI), iş dünyasını benzersiz bir hızda dönüştürüyor. Büyük Değişim ve yönetimi konusunda şirketlere rehberlik eden Success Programme danışmanlık firmasının kurucu ortağı olarak, teknolojinin iş dünyasına, müşterilere, organizasyonlara, liderlere ve çalışanlara olan etkileri beni her zaman heyecanlandırıyor. Bu hafta Aykan Raşitoğlu ile yaptığım görüşme, yapay zekanın organizasyonları nasıl dönüştüreceğine dair yepyeni bir bakış açısı kazanmama vesile oldu.
Aykan, hem şirketlerimizin teknoloji direktörü hem de yaklaşık 20 yıllık deneyimiyle siber güvenlik ve dijital dönüşüm konularında öncü bir teknoloji uzmanı. Yıllardır yeniliklerin ön saflarında yer alan birisi olarak, şirketlerin teknolojiyi kullanarak sürdürülebilir büyüme sağlamalarına yardımcı oluyor. Sohbetimiz sırasında, bana kendisinin ortaya koyduğu ''Yapay Yaka Çalışanlar'' kavramını anlattı. Bu ileri görüşlü yaklaşım, şirketlerin AI çağında nasıl başarılı olabileceklerine ve ne gibi zorluklar ile karşılaşılabileceğine dair bana değerli fikirler sundu.
Bu blogda Aykan’ın Yapay Yaka Çalışanlar hakkındaki düşüncelerini paylaşırken, bu kavramın iş dünyasının geleceğini nasıl şekillendirebileceği üzerine kendi değerlendirmelerimi de bulacaksınız.
Yapay Yaka Çalışanlar Nedir?
Aykan’a göre Yapay Yaka Çalışanlar, iş süreçlerine entegre edilen dijital ajanlar veya yazılım tabanlı sistemleri ifade ediyor. Bu AI destekli sistemler, belirli işlevleri otomatikleştiriyor, karmaşık sorunları çözüyor veya karar alma süreçlerini hızlandırarak çalışanlara destek oluyor. Aslında Dünyadaki AI Ajanları kavramını daha insancıllaştırmış. ''İnsanlar zaten AI'dan korkuyor, bir de bunlara ajan diyerek işi daha zor hale getirmemeliyiz'' diyor.
AI ajanları şu anda pazarlama, analitik ve mühendislik gibi alanlarda önemli etkiler yaratıyor olsa da IT, insan kaynakları, hukuk, tasarım, idari işler ve proje yönetimi gibi birçok alanda hızla yaygınlaşmakta. Her geçen gün daha fazla işlev, AI ajanları ile entegre edilmekte ve bu durum teknolojinin gelişimiyle daha da hızlanmakta.
Yapay Yaka Çalışanların bazı örnek katkıları:
- Pazarlama: Kişiselleştirilmiş kampanyalar, pazar trend analizi ve reklam optimizasyonu.
- Mühendislik: Simülasyonlar, arıza teşhisi ve öngörücü bakım çözümleri.
- Tasarım: Yaratıcı konseptlerin oluşturulması ve prototip tasarımlarının otomatikleştirilmesi.
- İnsan Kaynakları: İşe alım, oryantasyon ve çalışan bağlılığı süreçlerinin otomasyonu.
- Hukuk: Sözleşme analizi, yasal araştırmalar ve uyumluluk izleme.
- İdari İşler: Sanal asistanlarla e-posta ve toplantı planlamalarının yönetimi.
- Proje Yönetimi: İş akışlarının optimizasyonu, risklerin öngörülmesi ve proje kilometre taşlarının takibi.
“Şu anda, pazarlama yapay zekayı en çok benimseyen alan olarak öne çıkıyor. Onu analitik, mühendislik ve IT takip ediyor,” diyor Aykan. “Ancak bu sadece başlangıç—yakında her departmanda AI’nin potansiyeli ortaya çıkacak.”
AI İş Gücüyle İlgili Yaygın Soru: İnsanlar İşlerini Kaybedecek mi?
Sohbetimiz sırasında, Aykan’a birçok kişinin aklındaki şu soruyu sordum: “AI yüzünden insanlar işlerini kaybedecek mi?”
Aykan bu soruya şu şekilde yanıt verdi:
“Gelişmiş ülkelerde bu soru artık tartışma konusu olmaktan çıktı. Bunun yerine odak noktaları, AI ile nasıl iş birliği yaparak verimliliği artıracaklarına kaydı. Nobel ödüllü ekonomist Daron Acemoğlu'nun da belirttiği gibi, teknoloji son 20 yılda ülkemizde beklediğimiz ölçüde verimlilik artışı sağlamadı ve çoğu durumda eşitsizliği artırdı.
Önümüzdeki 20 yıl içinde asıl mesele, AI’nin işleri ortadan kaldırıp kaldırmayacağı değil; onu nasıl kullanacağımız, nasıl iş birliği yapacağımız, AI ile verimlilik, etkinlik ve büyümeyi artırırken eşitsizliği nasıl derinleştirmeyeceğimiz olmalıdır. AI’nin sunduğu inanılmaz bir potansiyel var, ancak bu potansiyeli sorumlu ve akıllıca entegre etmek bizim elimizde.
Dünya her zaman fırsatlarla doludur. Bu yeni dönemde başarılı olmanın anahtarı, AI ile birlikte öğrenmek, uyum sağlamak ve gelişmek olacaktır. Net bir cevap vermem gerekirse: AI’yi kullanmayı veya onunla iş birliği yapmayı öğrenmeyen insanlar iş bulmakta zorlanacak. Ancak bu, AI yüzünden değil; öğrenme eksikliği ve merak yoksunluğu yüzünden olacak.
Gelecek, öğrenmeye açık olanların ve yeni araçlarla çalışmayı benimseyenlerin olacak. AI, insanları değil işleri ve kurumları dönüştürüyor—ve bununla birlikte gelişenler, sınırsız fırsatların kapısını aralayacak.”
İnsan Deneyiminin Gücü
Aykan ile yaptığım konuşmada dikkatimi çeken önemli bir nokta, AI’nin verimliliği artırabilse de, AI'ın insan deneyiminin yerini alamayacağıydı. Her birey, iş yerine benzersiz bir yaşam deneyimi, yaratıcılık ve duygusal zekâ kombinasyonu getirir—ve bunlar hiçbir AI sistemi tarafından taklit edilemez.
“Dünyada 8 milyar insan var ve her birinin kendine özgü binlerce yaşanmışlığı yani deneyimleri var,” dedi Aykan. “Bu insan unsurları gerçek inovasyonu besler. AI, verileri daha hızlı analiz edebilir, ancak bağlamı, duyguyu ve nüansı anlamaktan yoksundur. Verilere anlam kazandıran, insan deneyimidir.”
AI’nin yükselmesiyle birlikte, ''deneyim'' iş dünyasında daha da değerli hale gelecek. AI, otomatikleştirebilir ve optimize edebilir, ancak yalnızca insanlar ilişkiler kurabilir, sezgiyle karmaşık problemleri çözebilir ve değer temelli kararlar alabilir.
İK Yerine, AI Kaynakları Departmanları: Organizasyon Yapısında Yeni Bir Dönem
Aykan’ın en ilginç öngörülerinden biri, Yapay Yaka Çalışanların yükselişiyle birlikte organizasyonlarda yeni departmanlara ihtiyaç duyulacağıdır. Çalışanlar için nasıl İK Departmanları varsa, Yapay Yaka'lar içinde şirketlerin AI Kaynakları departmanları oluşturarak bu sistemlerin performansını ve yönetimini üstlenmesi gerekecek diye öngörüyor.
Bu yeni departmanların sorumlulukları:
- AI modellerini eğitmek ve izlemek iş hedefleriyle uyum sağladıklarından emin olmak.
- IK ve Liderlik ve Hukuk ekipleriyle iş birliği yaparak AI sistemlerinin operasyonlara entegrasyonunu sağlamak.
- Değişim yönetimi süreçlerini yönlendirerek çalışanların AI destekli ajanlarla uyum içinde çalışmasını sağlamak.
Aykan, organizasyonların AI sistemlerini insan çalışanlar kadar değerli varlıklar olarak görmesi ve sürekli gelişimlerini sağlamak için denetim ve eğitim süreçlerine yatırım yapması gerektiğini vurguluyor.
Değişim Yönetimi: AI Yeni Tür Bir Kültürel Değişim
AI sistemlerinin entegrasyonu, şirket birleşmeleri ve satın almalarına benzer bir kültürel değişim gerektirecek. Aykan’ın açıkladığı gibi, farklı şirket kültürlerinin ve çalışanlarının bir araya gelmesi çoğu zaman direnişe neden olur ve birleşme çabaları başarısız olur. Aynı şekilde, çalışanlar da AI araçlarının entegrasyonuna direnç gösterebilir.
Bu sürecin başarılı olması için şirketlerin şu alanlara odaklanması gerekiyor:
- Çalışanlara yeni beceriler kazandırma ve geliştirme: AI araçlarını etkin kullanmaları için onları güçlendirme.
- Uyum ve adaptasyon yeteneği kazandırma: Teknolojiye açık bir zihin yapısı geliştirme.
- Kültür değişimi girişimleri: AI sistemleri ile insan çalışanlar arasında güven ve iş birliğini teşvik etme.
“AI’yi iş yerlerine entegre etmek, yeni bir iş arkadaşını ekibe katmak gibidir,” diyor Aykan. “Bu süreç, dikkatli planlama, iletişim ve değişim yönetimi gerektirir. Çalışanlar AI’yi bir tehdit olarak değil, rollerini geliştirme fırsatı olarak görmeyi öğrenmelidir.”
İşi Birlikte Yeniden Tanımlamak
Aykan’ın Yapay Yaka Çalışanlar kavramı, organizasyonların geleceğine dair yeni bir bakış açısı sunuyor. Odak noktası, işlerin ortadan kaldırılmasından ziyade, insanlar ile AI destekli ajanlar arasında bir sinerji yaratmaya kayıyor. Bu iş birliği yaklaşımı, organizasyonların yaratıcılık, verimlilik ve inovasyon seviyelerini artırmalarına olanak tanıyor.
Sonuç: Geleceği AI ve İnsan İş Birliğiyle Kucaklayın
Aykan Rasitoğlu’ndan aldığım görüşler, yalnızca ufkumu açmakla kalmadı, aynı zamanda danışmanlık firması sahibi olarak bana ilham verdi. Onun Yapay Yaka Çalışanlar vizyonu, gelecekte iş dünyasının insanlarla AI'nin iş birliğiyle şekilleneceğine dair güçlü bir hatırlatma niteliğinde.
Success Programme olarak, şirketlerin büyük değişimi anlamaları, bu geleceği kucaklamalarına yardımcı olmayı; değişim yönetimi, beceri geliştirme ve kültürel dönüşüm yolculuklarında onlara rehberlik etmeyi taahhüt ediyoruz. Birlikte, AI ve insanların el ele çalıştığı iş yerleri inşa ederek, üretkenlik ve yaratıcılığın sınırlarını zorlayabiliriz.
AI çağı yalnızca teknolojiyle ilgili değil—bu çağ, aynı zamanda iş, ilişkiler ve kültürün yeniden tanımlanmasıyla ilgilidir. Aykan Rasitoğlu gibi teknoloji liderlerinin yol göstermesiyle, gelecek umut verici görünüyor.
Son Söz: Bahar Şen’den
“30 yılı aşkın süredir 1000'den fazla şirkete danışmanlık yapmış biri olarak, deneyimlerimden edindiğim en önemli ders şu: Bir şirketin geleceği, çalışanlarının değişime uyum sağlama becerilerine bağlıdır.
Bu, dönüşümün her zaman en zor kısmı olmuştur. İnsanlar en küçük değişikliklere bile direnirler ve değişime uyum sağlama yeteneği olmadan şirketler zorlanır. AI’nin gelişimiyle birlikte, şirketlerin ve çalışanlarının değişime uyum sağlama ve yönetme becerilerini geliştirmeleri şarttır. Şirketlerin AI ile iş birliği yapma becerisi, onların geleceğini belirleyecektir.”