Merhaba ben; Bahar Şen.
Merhaba ben; Aykan Raşitoğlu.
Böyle Gitmez Podcastimizin Seçim Özel yayına hoş geldiniz ve bizi dinlediğiniz için teşekkür ederiz.
Misyon
Aykan>Bu Podcast serisinde çalışanların, yöneticilerin, şirketlerin yani işverenlerin kabul edilemez davranışları ve yaklaşımlarını ele alıyor ve artık böyle gitmez diyoruz. Sadece böyle gitmez demiyoruz aynı zamanda her hafta çözüm yollarını sizlere aktarıyoruz.
Bu Haftanın Konusu
Bahar>İş arkadaşlarınızla ve ailenizle politika konuşmanın (Hala Bazılarını Kaybetmeden) 5 püf noktasını sizlere anlatacağız.
Bahar>Herhangi bir seçim sırasında, bu duygusal tiyatroya aldırış etmeden televizyonu açamaz veya radyo dinleyemezsiniz. Son yıllarda her defasında, eşi benzeri görülmemiş çekişmeli seçimler, beklenmedik şekilde kıran kırana geçen parti adaylıkları ve standart şekilde medyada ‘’o öyle dedi, bu böyle dedi’’ konuşmalarının olduğu tartışma programları tufanı her tarafta uğulduyor.
Aykan>Ancak duygusal tiyatro geleneksel medya ile sınırlı değil. Evlerimiz, iş yerlerimiz, toplantılarımız ve sosyal medya sayfalarımız politik yorumlarla dolu. Genelde bu yorumlar pek de hoş biçimde yapılmıyor.
Aykan>Bu sadece ülkemizle de sınırlı değil, iş ortağımız VitalSmarts’ın Amerika’da 1.800 kişiyle yaptığı çalışmaya göre, 10 kişiden 9’u ABD’de 2016’da yapılan son başkanlık seçimlerinin 2012'dekinden (ve belki de her zamankinden) daha fazla kutuplaştırıcı ve tartışmalı olduğunu düşündüklerini belirttiler. Durum, her 3 kişiden birinin, politik görüşlerine bağlı olarak saldırıya uğramasına, hakaret edilmesine veya küfredilmesine varacak kadar ve her 4 kişiden birinin politik bir tartışma yüzünden bir ilişkisinin zarar gördüğünü söyleyecekleri kadar kötü. Sanırım ülkemizdeki durum da benzer bir şekilde.
Aykan>Bu tartışmalarda insanları neredeyse silahları kuşanıp savaşmaya hazır hale getiren şey tam olarak ne? Adayların kendilerinin bu ortamı hazırlamaya katkıları büyük… Örneğin ABD’de kendinizi bir Clinton destekçisi olarak ilan ederek, Trump etrafında toplananlar için sırtınıza hazır bir hedef işareti koymuş olursunuz. (ya da tam tersi) Arabanızda bir Trump posteri varsa, Clinton taraftarı olanlar tarafından yumurta saldırısına hazırlıklı olmanız iyi olur.
Bahar>Bu araştırmada adayların ne kadar kutuplaştırıcı oldukları hakkında bir fikir edinmek için, insanlardan sevmedikleri adayı destekleyenleri tarif etmelerini istendi. En çok kullanılan sıfatlardan bazıları (sırayla) şunlar oldu: öfkeli, eğitimsiz, cahil, bilgisiz, ırkçı, dar görüşlü ve kör.
Bahar>Sadece bir durun ve bunların insanların başka bir insanı tarif etmek için kullandığı kelimeler olduğunu düşünün. Dünyaya dair bizden daha farklı bir görüşü ve bakış açısı olan başkalarına dair böylesi çirkin bir bakışa sahip olduğumuzu görmek oldukça dehşet verici. Bu türden kötü ve yanlış bir bakış açısıyla, kavga etmeye meyilli olan politik konuşmaya girmemize şaşmamak gerek.
Bahar>Tüm bu gerginlik ve yargılayıcılık, insanların ağzını açıp açmama isteği üzerinde önemli bir etki yaratıyor. Araştırmamız, ankete katılanların %81'inin her ne pahasına olursa olsun politik tartışmalardan kaçındığını gösteriyor. Genel olarak, insanlar kiminle politika konuştukları konusunda eski yıllara göre çok daha fazla sınırlanmış haldeler.
Bahar>Oysa demokrasinin özü bir fikir yarışmasıdır. Toplumumuz, en acil sorunlarımızı ve konularımızı çözmek için yapılan saygılı bir tartışmaya dayanır. Politika hakkında dostane şekilde konuşamıyorsak, geleceğimiz hakkında daha iyi kararlar alamayız. Şimdi kitlesel tartışma silahlarımızı bir kenara bırakmayı ve ulusumuzun en acil sorunları hakkında saygıyla diyalog kurmayı öğrenmenin zamanı geldi. Ve böyle gitmez diyorum.
Aykan>Neyse ki her şey kaybedilmiş değil. İnsanların çoğunluğu muhaliflerine dair olumsuz görüşler dile getirse de, kendilerinden çok farklı görüşe sahip olanlarla politikayı başarılı biçimde tartışabilen kişiler var. Bu araştırmada onlardan sizinle biraz sonra paylaşacağımız bazı formüller edinebildik. Neleri yaptıklarında işe yaradığı sorulduğunda, yanıtlayanlar en çok şuna benzer kelimeleri kullandılar: anlaş, dinle, ortak, açık, saygı, düşün ve sor.
Aykan>Verilerimizdeki umut ışığı, insanların dinlemeye ve anlaşmaya karşı doğal bir yatkınlıklarının olması. Rakiplerinin kızgın, eğitimsiz ve cahil olduğunu düşünenler bile anlaşmaya varabilir, saygı duyabilir ve ortak zemin bulabilirler. Nihayetinde, birilerine saygı duymak için onlarla aynı fikirde olmanız gerekmez.
Aykan>Bu araştırmada bunu yapabilen saygılı azınlığın kullandığı taktikleri analiz ettik. Bu bulguları diğer insanlarla (hatta en fazla küçümsediğiniz adaya oy verenlerle bile) konuşabilmenize yardımcı olacak şekilde 5 püf noktası haline getirdik. Bunları sizinle paylaşmak istiyoruz.
Aykan>1.Madde: Kazanma değil, öğrenme/anlama arzusuyla başlayın.Genelde konuya tartışma zihniyetiyle başladığımız için kontrolden çıkan bir tartışmanın içine düşeriz. Politikayı neden konuşmak istiyoruz; insanları kendi düşünme biçimimize doğru kazanabilmek için. Bir meselenin veya adayın artılarını ve eksilerini tartışmak yerine, genelde yaptığımız şey, başkalarının neden haksız olduklarına ve bizim inandıklarımıza inanarak bizim tarafımıza geçmesi gerektiğine dair düzinelerce örnek veririz. Oysa insanlar taraf değiştirmek istemezler.
Aykan>Bir konuşmada en iyi başlangıç, insanlara konuştuğumuz konuyla veya adayla ilgili görüşlerini sormaktır. Sonra, neden bu sonuca vardıklarını sorup, önce onların görüşlerini paylaşmalarına izin vererek, sonrasında kendi görüşlerinizi paylaşma hakkını kazanabilirsiniz. Konuşmaya, karşınızdaki kişi hakkında bilgi edinmek için içten bir arzu ile başlayın; aksi halde, sadece kendi görüşlerinizle onlara nutuk çeker hale gelirsiniz ve berbat bir halde başarısız olursunuz.
Bahar>2.Madde: Diğer kişileri hatalı olarak değil, mantıklı olarak gör.
Bahar>Televizyonda politikacıların konuşmalarını izlemek ilginç. Belki de televizyonda ya da radyoda olmaları normal konuşma hallerini bozuyor olabilir, ancak sebebi ne olursa olsun, politik alimlerden daha çok televizyonda absürt tartışmalar yapan Reality Show kahramanlarına benziyorlar. Diğer kişiyle aynı fikirde olmadıkları söylemekle kalmıyorlar; diğer kişinin böyle çılgınca bir bakış açısına sahip olabilmesinden ötürü adeta ondan iğreniyorlar. Bunu aşağılayıcı bir dil ile ifade ediyorlar.
Bahar>Ancak gerçek ortada, ulusu ya da topluluğunuzu bölen herhangi bir konuyu, “ben ve bütün doğru düşünen insanlar” ile “oradaki bizimle aynı fikirde olmayan yanlış düşünen insanların tümü” şeklinde ayrılamaz. İster beğenin ister beğenmeyin, diğer insanlar da makul, mantıklı ve genellikle düzgün kişilerdir. Farklı bir bakış açısına sahip olmalarının başlıca sebebi farklı bilgilere, farklı deneyimlere ve farklı bir geçmişe sahip olmalarıdır. Bilgiyi ve gerçekleri masanın ortasına koymanın bir yolunu bulun ve insanlar muhtemelen farklılıklarını çözeceklerdir.
Bahar>Bu makul yaklaşım, başkalarının akılsız olduğunu düşünmek kadar kolay ve eğlenceli değil gibi gelebilir. Onlara saldırmak, onlarla dalga geçmek ya da onlardan iğrenmek için yaptıklarımızın yerine geçmez. Bizi onlarla konuşmaya ve diyaloğa geçmeye zorluyor. Sonuç olarak da çok daha etkili. Konuşmaya, başkalarının makul, mantıklı ve saygılı olduğu görüşüyle başlarsanız, bir sonraki adım kendiliğinden gelir.
Aykan>3.Madde: Sıra tekrar sana gelene kadar sadece susup bekleme, dinle.Bazı insanlar gerçekte asla dinlemezler, sadece diğer kişi konuşurken ara verirler. Etkileşimin bu sözsüz aşaması sırasında, konuşacakları yeni argümanları düşünerek zaman geçirirler. Diğer kişiyi zihinsel olarak yok sayarlar. Konuşmak için sabırsızlanırlar çünkü artık akıllarına katılmayacakları ve çürütecekleri yeni şeyler gelmiştir. Bu, elbette, dinlemek değildir.
Aykan>Bunun aksine dinlemek, diğer kişinin bakış açısını anlamaya çalışmanın samimi bir eylemidir. Söyledikleri kelimelere ve paylaştığı kavramlara kulak vermekle başlar. Onları itibarsızlaştırmakla değil, yorumlarını anlamlandırmaya çalışmanızla devam eder ve gerçekten dinlemek için, diğer kişinin söylediklerinde gerçeği arıyor olmalısınız, ortak bir anlayış bulmaya çalışmalısınız.
Aykan>Dinlemek, fikrinizi değiştirmenizi gerektirmez, yalnızca değiştirmeye istekli olmanızı gerektirir. Bunların arasında önemli bir fark vardır.
Bahar>4.Madde: Mutlak olmayan bir dil kullan.Bu televizyonda gördüğünüz kişilerin tam karşıtı bir şeydir. İnsanlar mütevazi iddialarda bulundukları politik kampanyaları yürütmezler. Her aday daha hızlı koşabilir, daha yükseğe zıplayabilir ve diğerlerinden daha iyi düşünebilir. Politik kampanyalar mutlaklıklar, üstünlükler ve abartılar ile doludur. Sağlıklı konuşmalar ise bunlar dolu değildir.
Bahar>30 yılı aşkın bir süredir, etrafındakiler tarafından tanıdıkları en etkili insanlar olarak seçilen binlerce kişinin üzerinde çalıştık. Bir banka veya bir kömür madeni için çalışsalar da, bir ebeveyn veya kıdemli bir yönetici olsalar da, seçilmiş bir görevli veya seçmen olsalar da, etkili insanlar ortak bir beceriyi paylaşır; fikirlerini başkalarının savunmacı hale gelmesine neden olmayacak şekilde ifade etmeyi bilirler. Hepsi bir kritik konuşmayı nasıl yapacağını bilir. İkna edicidirler, yıpratıcı değil. Onlar (genel kanının aksine) diğerlerinden daha az kuvvetlidir. Bu, kendilerine daha az güvendikleri anlamına gelmez, yalnızca mutlak bir dili, kesin olmayan bir dille değiştirdikleri anlamına gelir. “Herkesin bildiği gibi” demek yerine “benim merak ettiğim şey” derler. “Bu yanlış!” demekten ziyade “bu şekilde düşündünüz mü?” diye ifade ederler.
Bahar>Buradaki en büyük güç, görüşlerinizi karşı görüşlere açmaya istekli olmanızdır. Aynı zamanda bu güven iletir ve insanların yeni fikirlerle savaşma konusundaki doğal eğilimlerini bastırmasına yardımcı olur. Sonuçta da sağlıklı diyaloga yol açar.
Aykan>5.Madde: Muhalif görüşleri davet et.Görüşlerinizi ifade ederken, diğer kişileri karşıt görüşlerini paylaşmaya açıkça davet edin. Yeni fikirler duyma çabanızda samimi olun. Diğer kişiler için ortamı güvenli hale getirin. Sorunun her iki yönünü da araştırmanın sorun olmadığını anlamaları için insanlara yardımcı olun.
Aykan>Bir konuyu konuşmanın, bundan daha fazla bir anlama gelmeyeceği bir ortam yaratın. Bir fikri ifade etmek, onu vücudunuza dövme yaptığınız anlamına gelmez. Kendi bakış açınızla evli değilsiniz. Bu bir fikir ve fikirler her yönüyle incelenmelidir. Bu, bir düşünceye sahip olamayacağınız anlamına gelmez, yalnızca şu anda ne düşündüğünüzü paylaşmaya ve daha sonra başkalarının ne söyleyeceğini (özellikle de farklıysa) duymaya istekli olduğunuz anlamına gelir.
Bahar>Bu 5 ipucunu uygulayarak; politik sorunları, incinmiş duygular, kaybedilmiş arkadaşlıklarla sonuçlanmayacak şekilde, kutuplaşmadan hakiki konuşmalara dönüştürebilirsiniz.
Bahar>Ne zaman sonuç alamıyorsanız, büyük olasılıkla bir kritik konuşma sizin takılıp kalmanıza neden olduğu içindir. Bu konuda New York Times’ın en çok satan kitabı, Crucial Conversations (Kritik Konuşmalar) ile yüksek bahislerin olduğu aynı zamanda duygusal veya politik açıdan riskli durumlarda açık konuşmayı ve diyaloga varmayı öğrenin.
Kapanış
Aykan>Haftaya Böyle Gitmez dediğiniz başka bir konuda buluşmak üzere,
Bize ulaşabileceğiniz kanallar;
Whatsapp numaramız,
0533 608 79 79
E-mail adresimiz artik@böylegitmezz.com
Facebook ve Twitter üzerinden #Boylegitmezz
Elbette,
Bahar Şen
Aykan Raşitoğlu
LinkedIn hesaplarından ulaşabilirsiniz.